Almanya’da barış örgütleri 18-22 Nisan tarihleri arasında bir kez daha geleneksel Paskalya yürüyüşlerinde (Ostermarsche) savaşa ve silahlanmaya karşı alanlara çıkıyor. Gösterilerde dünyanın değişik bölgelerinde süren savaşların durdurulması. askeri harcamalara son verilmesi, sosyal alanlara daha fazla bütçenin ayrılması talep edilecek.
Savaş ve silahlanma günümüzün en büyük ve yakıcı sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Stockholm Uluslararası Barış Enstitüsü (Sipri) tarafından düzenli olarak yayınlanan raporlar, dünya genelinde silah satışlarında rekorların devam ettiğini ortaya koyuyor. ABD ve Rusya, silah satan ülkeler sıralamasında ilk iki sırada yer alırken, AB üyesi Almanya ve Fransa üçüncü ve dördüncü sırayı paylaşıyor. Silah alanlar ise otoriter rejimlerin işbaşında olduğu Suudi Arabistan, Tunus, Cezayir, Mısır, Türkiye gibi ülkeler.
Özellikle Almanya tarafından Türkiye’ye satılan silahların içeride ve dışarıda Kürt halkına, demokrasi güçlerine karşı kullanıldığı bilinmesine rağmen, satışın devam etmesi asla kabul edilemez. Bu nedenle, başta Almanya olmak üzere, bütün ülkeler silah satışlarını derhal durdurmalıdır.
Silah satışlarındaki artışla birlikte NATO, üye ülkelere gayrisafi milli hasılalarının yüzde 2’sini savunmaya ayırma konusundaki baskısını sürdürüyor. ABD ve Doğu Avrupa ülkelerinin çoğu sosyal alanlarda yaptıkları kısıtlamalarla belirlenen bu kriteri yerine getirirken, Almanya’nın başında olduğu bazı ülkeler ise belirlenen oranın gerisinde.
Buna rağmen, Alman hükümeti askeri harcamalara ayırdığı bütçeyi 36 milyar Euro’dan 42 milyar Euro’ya çıkardı. Hükümet içinde yaşanan tartışmalar ve halkın tepkisi nedeniyle şimdilik 2024 yılına kadar NATO tarafından belirlenen yüzde 2 kriterinin yerine getirilmeyeceği açıklandı. Ancak bu, sosyal alanlardan kesip savunmaya daha fazla bütçe ayrılmayacağı anlamına gelmiyor. Tersine Almanya, NATO’dan çok AB içinde ayrı bir savunma bütçesinin hazırlanması için Fransa ile birlikte planlar yapıyor. AB’nin dış politikasının daha fazla militaristleştirilmesi planları olduğu gibi devam ediyor.
Bu nedenle, savunma bütçesinin artırılmasına karşı barış örgütleri tarafından sürdürülen ve halen devam eden kampanyaya bir imzayla da olsa destek vermek büyük bir önem taşıyor.
NÜKLEER SİLAHLARA KARŞI ÇIKALIM
Bu yılki Paskalya gösterilerinde öncekilerden farklı olarak nükleer silahlara karşı mücadele daha öne çıkacak. 1980’li yıllarda yüzbinlerce savaş karşıtının alanlara çıkarak durdurduğu ABD’nin Avrupa’ya yerleştirmek istediği uzun menzilli nükleer başlıklı füzeler yeniden gündemde. ABD Başkanı Donald Trump, 1987’de SSCB ile imzalanan füzelerin Avrupa’ya yerleştirilmesini yasaklayan anlaşmayı tek taraflı olarak iptal etti. Bu da Avrupa’nın yeniden nükleer savaş tehdidiyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.
Bu nedenle dünya genelinde nükleer silahların kullanımının yasaklanması çok acil bir talep haline gelmiş bulunuyor.
SİLAHLANMAYA DEĞİL İNSANCA BİR YAŞAMA BÜTÇE AYRILSIN
Dünya genelinde bir taraftan açlık, yoksulluk, sefalet, göç artarken diğer taraftan ise emperyalist devletler arasında çatışma ve çelişkiler nedeniyle silahlanma ve savaş planları yoğunlaşıyor. Savaşa ve silahlanmaya ayrılan bütçelerin açlık ve yoksullukla mücadelede kullanılması durumunda dünyanın bugünkünden çok iyi bir durumda olacağı açıktır. Bu nedenle, Paskalya yürüyüşlerine güçlü bir şekilde katılarak savaş politikalarına tepkimizi ortaya koyalım. Askeri harcamalara son verilmeli, işsizlik ve yoksullukla mücadeleye, eğitim, sağlık, konut alanlarına daha fazla bütçe ayrılmalı.
– Silah ihracatı yasaklansın!
– Nükleer silahların kullanımını yasaklayan anlaşmaya sadık kalınsın!
– Silahlanmaya değil, sosyal alanlara, emekliliğe, eğitime, sağlığa daha fazla bütçe ayrılsın!
– Savaşa ve silahlanmaya karşı birlikte güçlüyüz.
Bildiri olarak indirin: