8 Ekim Cumartesi, Saat 12.00’de Berlin’de savaşa karşı gösteriye katılalım.
Suriye ve Ukrayna başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde süren savaşlarda her yıl binlerce insan katlediliyor. Yüzbinlerce, milyonlarca insan ise süren savaşlar, açlık ve yoksulluktan ötürü ülkesini terk etmek zorunda kalıyor. Ülkesini terk edenlerin bir kısmı çıktıkları yolculukta Akdeniz ve Ege’de hayatını kaybederken, bir kısmı da ulaştıkları Avrupa ülkelerinde kötü yaşam koşulları ve ırkçı saldırılarla karşı karşıya.
Peki bu tablonun sorumlusu kim?
Suriye’yi, Ukrayna’yı, ya da Afrika ve Asya’da birçok başka ülkeyi kaosa sürükleyenler, dünyayı yönetmek ve sömürmek isteyen emperyalist devletlerden başkası değildir. Ekonomik ve siyasi bakımdan daha fazla güç kazanmak için birbiriyle hesaplaşma planları yapanların yarattığı bu tablo insanlığın, halkların kaderi değildir, olmamalıdır.
ABD ve Rusya bütün bu savaş ve çatışmaların öne çıkan aktörleri olarak görünse de, Almanya da kendi çıkarlarını korumak için savaş politikalarına, silahlanmaya hız vermiş durumda.
İki büyük dünya savaşından ders çıkarmayan Alman hükümetleri, sermayesi ve silah tekelleri bir kez daha militarist dış politikayı öne çıkarmış, bu temelde silahlanma bütçesini artırmış, yurt dışına silah satışına hız vermiştir.
Silanlanmaya 35 milyar Euro ayıran Almanya önümüzdeki sekiz yıl içerisinde bunu 60 milyar Euro’ya çıkarmayı planlıyor. Silahlanmaya ayrılan bu para elbette eğitimden, sağlıktan, sosyal alandan yapılan ve yapılacak kısıtlamalardan karşılanacaktır.
Bu nedenle savaşa karşı mücadele Almanya’da savaşa karşı mücadele Almanya’da yaşayan biz Türkiye kökenli göçmenler açısından çok daha büyük bir önem kazanmış durumda. Bir tarafta yaşadığımız ülke olan Almanya’da hükümet savaş ve silahlanma politikalarına hız vererek, daha fazla yoksullaşmamıza, sosyal haklarımızın yok edilmesine neden olurken, diğer tarafta ise geldiğimiz ülke olan Türkiye tam anlamıyla savaş bataklığına saplanmış durumda. “Fırat Kalkanı” adıyla Suriye’ye yapılan askeri operasyonun gerçek amacının radikal dinci terör örgütleriyle mücadele olmadığı artık açık olarak biliniyor. Irak ve Suriye’ye yönelik bu savaş politikası devam ettikçe Türkiye’deki işçi ve emekçi halkın da işi, ekmeği, özgürlüğü azalacaktır.
İçeride barış sürecinin bitirilmesiyle Kürt halkına karşı başlatılan savaş, şimdi Suriye Kürtlerine yönelik savaşa çevrilmek isteniyor. Bu tehlikeli plana karşı çıkmak, Türkiye’nin komşularıyla barış ve dostluk içerisinde ilişkilerini sürdürmesini talep etmek, bugün her zamankinden büyük bir önem taşıyor.
Zaman zaman aralarında anlaşmazlıklar çıksa da, Almanya ve Türkiye’nin şu anki hükümetleri, savaş politikasında hem fikirdirler ve Almanya’nın gönderdiği tanklar ve ağır silahlar bölgede kan dökmeye devam etmektedir.
Bu nedenle, Berlin’de 8 Ekim Cumartesi günü, Alman barış hareketi tarafından çağrısı yapılan, federasyonumuz DİDF tarafından da desteklenen savaşa karşı gösteriye katılarak güç vermek, aynı zamanda Türkiye’nin savaş politikalarının durdurulması için de büyük bir önem taşıyor. Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenleri, Almanya ve Türkiye’nin savaş politikalarına karşı çıkmak için gösteriye katılmaya çağırıyoruz.
Almanya militarist dış politikasına son versin!
Başta Orta Doğu ve Türkiye olmak üzere yurt dışına silah satışı acil olarak durdurulsun!
Silahlanmaya değil, eğitime, sağlığa, sosyal alanlara daha fazla bütçe ayrılsın!