Demokratik Işçi Dernekleri Federasyonu (DIDF)’na ba ğlı Berlin, Bochum ve Frankfurt DIDF tarafından “68’den günümüze Denizler“ başlıklı söyleşiler gerçekleştirildi. Söyleşilere Deniz Gezmiş’in mücadele arkadaşlarından EMEP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yalçıner, Hatırla Sevgili dizisi oyuncularından Barış Koçak katıldı. Bochum Üniversitesi’nde AStA Referat für Internationalismus, Initiative Demokratischer Studierender ve DIDF Gençlik tarafından düzenlenen 200’ü aşkın kişinin izlediği toplantıya, Hatırla Sevgili dizisi oyuncularından Kadir Özdal da katılırken Berlin’deki toplantıya 1976- 1980 yılları arasında yayınlanan Halkın Kurtuluşu Gazetesi Yazı Işleri müdürlerinen Mustafa Yıldırımtürk de katıldı. Berlin’de gerçekleşen toplantıda, Omayra Müzik Grubu ve Mustafa Yeşilyurt da dinleti sundu. Berlin’de yaklaşık 350 izleyicini ilgiyle izledi ği ve çok sayıda soru yönelttiği etkinlikte, örgütlenme ve mücadeleye katılma ça ğrıları öne çıktı.
Mustafa Yalçıner “68 Hareketi” tanımlamasına katılmadı ğını belirterek başladığı konuşmasında, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan ve dönemin di ğer devrimcilerinin geçmişte kalmış birer efsane olmadıklarını söyledi. “Denizler ve di ğerleri, 1965’te başlayıp bugüne uzanan bir mücadelenin simgesidir. Devrimci olmanın, örgütlenme ihtiyacına inatlı bir şekilde inanmanın, halka ba ğlılı ğın simgesi olan bu devrimciler, ölümlerinden 36 yıl sonra da dizilere konu oluyorsa, Türkiye’nin dört bir köşesinde, onun da ötesinde Avrupa’da tartışma-anma toplantılarında konuşuluyorsa, bu onların ölmedi ğinin, başlattıkları mücadelenin hala sürdü ğünün en açık göstergesidir” dedi.
Denizlerin ve mücadele yoldaşlarının en önemli özelliklerinden bir di ğerinin ba ğımsızlı ğa ve demokrasiye olan inançları ve bu u ğurda ölümü göze almaları oldu ğunu söyleyen Yalçıner konuşmasında özetle şöyle dedi: “Bizi o dönem mücadeleye iten nedenler, bugün çok daha katmerli ve güncel bir şekilde karşımızda duruyor. Demokratik haklar ve ba ğımsızlık için mücadele, emekçi yı ğınların, gençlerin yoksullu ğa itilmesine ve baskı altında tutulmasına karşı mücadele, bugün 40 yıl öncesine oranla daha acil bir görev. Denizleri anmak ve anlamak, dünyanın neresinde yaşarsa yaşayalım, haksızlıklara karşı çıkmakla, özgürlük, ba ğımsızlık ve demokratik haklar için onların açtı ğı yoldan yürümekle mümkün. Deniz ve yoldaşlarının bize öğrettikleri bu olmalı. Bunun için de her türlü dar grupçuluk, fraksiyonculuk anlayışından uzak, birleşerek ve işçi ve emekçileri bu mücadelede birleştirerek onların mücadelesini sürdürebiliriz. Onun son sözlerini kendimize şiar edinmeli, sosyalizm için, halkların kardeşli ği için mücadeleyi güçlendirmeliyiz.
Son dönemde Türkiye’de de güçlenen işçi ve gençlik hareketi, Kürt halkının yıllardır süren mücadelesi zafere ulaşaca ğımıza dair inancımı daha da güçlendiriyor.“ Barış Kocak da, Deniz Gezmiş’e her dönem hayran oldu ğunu, Hatırla Sevgili dizisinde Deniz’i canlandırmaktan büyük onur duydu ğunu belirterek, “Onu canlandırmak için onu anlamak gerekiyordu. Onu anlamak için yaptı ğım araştırmalar, kendisine olan hayranlı ğımı daha da büyüttü. Son haftalarda katıldı ğımız sayısız etkinlikte ne kadar çok insanın benimle aynı duyguları paylaştı ğını gördüm. Ve gitti ğim her yerde onun haksızlıklara karşı çıkma ça ğrısını vurguluyorum. Sizleri de birlik olmaya, el ele vererek haklarımız için mücadeleye ça ğırıyorum” dedi. Mustafa Yıldırımtürk de, Denizlerin mücadelesine bugün aynı duygu ve inatla sahip çıkmanın kaçınılmaz bir zorunluluk oldu ğunu belirterek, “Ister Türkiye’de, isterse Almanya’da olsun, bu mücadelenin zafere ulaşmasının koşulları giderek olgunlaşıyor. Örgütlenelim, mücadele saflarında yerimizi alalım” dedi. Izleyicilerin Mustafa Yalçıner’e Barış Koçak’a yöneltti ği sorular, yer yer duygulu anlar yaşanmasına yol açarken, verilen bir arada bir üniversite ö ğrencisinin duygularını, “Ben Denizlerin asılmasından on sene sonra Berlin’de do ğdum. Ama onları merak edip bu etkinli ğe katıldıysam gerçekten ölmedikleri ortada de ğil mi?” şeklinde ifade etmesi, etkinli ğin amacına ulaştı ğını gösteriyordu.