Savaş kışkırtıcılığına ve yoksulluğa, Avrupa Birliği(AB), Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin baskılarına karşı; barış, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için; işçi ve emekçilerin Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü 1 Mayıs’ta gösteri ve mitinglere katılalım, mücadele bayrağını yükseltelim!
Dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçiler ekonomik krizin faturasının kendilerine kesilmesine karşı isyan ve mücadelelerle 1 Mayıs 2012’ye giriyorlar.
HERKESE İŞ, YETERLİ GELİR!
Hartz yasaları ve Ajanda 2010 ile Almanya’yı tekellerin lehine yeniden düzenleyen sermaye hükümetleri, “Almanya Modeli” diye adlandırdıkları bu düzeni diğer AB ülkelerine ihraç etmeye çalışırken ülke içinde yeni saldırı planları hazırlamaktalar.
Bugün milyonlarca emekçi düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum ediliyorlar ve buna da “şükretmemizi” istiyorlar!
Bir milyona yakın emekçi “kiralık işçi” olarak aynı işi yapmalarına karşın yüzde 40-50 arası daha düşük ücret almaktalar. Taşeron firmalarda yüz binlerce işçi ve emekçi birçok sosyal haktan yoksun çalıştırılıyor.
Milyonlarca emekli, onlarca yıl çalışmalarına karşın insanca yaşam koşullarından yoksunlar; bu durum önümüzdeki yıllarda daha da kötüleşecek!
Pek çok tekel aşırı kâr etmesine rağmen, toplu çıkışları gündeme getiriyor. Binlerce emekçi işsizliğe, güvencesiz ucuz işlere, mahkum edilecek.
Bu nedenle 1 Mayıs’ta ‘herkese güvenceli iş, yeterli gelir’ şiarını alanlara taşımalıyız.
EMEKÇİLER MÜCADELEDEN YANA!
Geride bıraktığımız haftalarda kamu emekçileri, daha fazla ücret talebiyle verdikleri mücadelede sınıfın gücünü gösterdiler. 300 binden fazla emekçi uyarı grevlerine katıldı.
İşçi ve emekçiler arasında çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi için mücadele eğilimi artmasına rağmen, işçi ve emekçilerin çıkarından çok sermayenin çıkarlarını gözeten sendika bürokrasisinin baskısıyla kamu emekçilerinin mücadelesi yarım kaldı. İşçi ve emekçilerin sosyal, ekonomik ve siyasal kazanımlarına yönelik saldırılara karşı, yerli-göçmen, kadın-erkek demeden birliğimizi güçlendirmek; işçilerin çıkarını tavizsiz savunması için sendika yönetimlerine baskı yaparak, topyekun saldırılara karşı ortak mücadele etmek zorundayız! Ancak böyle sermayenin saldırılarını püskürtüp, yeni haklar elde edebiliriz.
TROYKA’NIN SALDIRILARINA HAYIR!
AB, AMB ve İMF üçlüsü (‘Troyka’) krizin faturasının tümünü Avrupa’nın emekçi halklarının sırtına yıkmak, uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda AB’yi sosyal, ekonomik ve siyasal olarak yeniden düzenlemeye çalışıyorlar.
Yunanistan, Portekiz, İspanya, Romanya ve Macaristan gibi ülkelerde işsizlik ve yoksulluk had safhaya geldiği gibi artık açlık kol gezmekte. Çocuklar okullarda açlıktan bayılırken yetişkinler utançlarından intihar etmekteler. İşte kapitalizmin gerçek yüzü budur!
İşçi ve emekçiler uluslararası sermayenin bu saldırılarına karşı kendi gelecekleri için mücadele ediyorlar; diğer ülkelerdeki sınıf kardeşlerimizle dayanışmak için, “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” şiarını 1 Mayıs alanlarına taşımalıyız!
SAVAŞA VE SAVAŞ HAZIRLIKLARINA HAYIR!
Bütün ülkelerde işçi ve emekçiler daha iyi çalışma ve yaşam koşullarının hakim olduğu bir dünya için 1 Mayıs’a hazırlanırken sermaye sınıfı Ortadoğu halklarına karşı savaş kışkırtıcılığını had safhaya çıkardı. Yeraltı zenginliklerinin yanı sıra bölgenin stratejik konumu da emperyalistlerin iştahını kabartıyor. Türkiyeli emekçiler olarak, emperyalistlerin çıkarları için Suriye’ye yönelik savaş kışkırtıcılığının başını çeken AKP hükümetine karşı çıkalım.
Yıllardır bölgedeki diktatörleri en modern silahlarla donatan, demokrasi hareketlerinin bastırılması için alt yapı düzenlemelerine mimarlık yapan Almanya’nın da bugünlerde ‘demokrasi’ ve ‘insan hakları’ adına açıktan savaş çığırtkanlığı yapması ikiyüzlü politikalarının bir kanıtıdır!
Bu nedenle 1 Mayıs’ta ‘Savaşa ve silahlanmaya hayır’, ‘Emperyalistler Ortadoğu’dan defolun”, “Yaşasın halkların kardeşliği” taleplerini güçlendirelim!
EMEKÇİLERİN BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRELİM!
Sermayenin saldırılarını, savaşları ve insanlık düşmanı ırkçı-faşistleri durduracak, emekçilerin din, dil, ırk ayrımı gözetmeden daha iyi koşullarda çalışmasını ve yaşamasını olanaklı kılacak tek güç işçiler ve emekçilerdir. Bunun için işçi ve emekçilerin birliğini güçlendirelim!
Toplu işten atmaların yasaklanması ve güvenceli iş için,
Taşeron işlerin ve işçi kiralanmasının yasaklanması için,
10 Euro net asgari ücretin yasallaşması için,
Savaşa ve silahlanmaya karşı,
Irkçı-faşist örgütlerin yasaklanması için
1 Mayıs’a katılalım!