Naziler 1 Eylül Cumartesi günü “savaşa karşı ulusal gün” adı altında Dortmund’ta yürüyüş yapacaklar. Daha önce pek çok kez olduğu gibi yine, insanlık düşmanı düşüncelerini polislerin korumasında yaymaya çalışacaklar.
Dortmund’ta 1 Eylül günü Nazilere karşı olan binlerce insan da sendikalar, demokratik kuruluş ve örgütlerin çağrısıyla sokağa çıkıp ırkçılığı lanetleyecek, ırkçıların eylem yapmasını engellemeye çalışacaklar.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak, tüm Türkiyeli emekçileri, gençleri Dortmund’daki eyleme katılmaya, yerli emekçilerle el ele vererek hep birlikte ırkçılığa dur demeye çağırıyoruz!
Irkçılara karşı farklı uluslardan ve inançlardan emekçilerin birliğini güçlendirelim!
Seri cinayetler işleyen ırkçı-faşist çete NSU’nun ortaya çıkmasından sonra demokratik kamuoyu ülke genelinde geniş tepki göstermiş, olayların sorumlularından hesap sorulması ve yetkili makamların ırkçı örgütlere karşı daha esaslı mücadele vermesi gerektiği mesajı vermişti. Ancak aradan geçen 9 aylık sürede, hükümet olayı aydınlatmak bir yana, gerçeklerin üstünü kapatmaya ve demokratik kamuoyunun beklenti ve taleplerini geçiştirmeye çalıştı. Devletin istihbarat birimlerinin ırkçı-faşist örgütlerle iç içe olduğu daha bariz ortaya çıkarken, en yetkili kuruluşların olaylarla ilgili belgeleri imha ederek gerçekleri gizleme gayretinde oldukları görüldü. Irkçı çeteyle bağlantılı yakalanan isimlerin çoğu serbest bırakıldı ve hala dava açılamadı. Hükümetse birkaç polis ve istihbarat yöneticisini ‚hata yaptıkları’ gerekçesiyle emekliye sevk ederek, kamuoyunu yatıştırmaya çalıştı.
Bütün bu yaşananlar, gerek NSU olayının aydınlatılıp tüm sorumlularından hesap sorulabilmesi gerekse resmi makamların yıllardır uyguladığı milliyetçi-ayrımcı politikaların durdurulabilmesinin yolunun, hükümet ve yetkili makamlar üzerinde demokratik baskı kurmaktan geçmektedir. Yerli ve göçmen emekçiler olarak işyerlerinde, okullarda, semtlerde ortak yaşamı ne kadar güçlendirebilir; ne kadar ortak mesajlar verebilirsek, ırkçıların ve ırkçıları siyasi bir araç olarak kullanan çevrelerin çabalarını o derece boşa çıkarabiliriz.
Irkçı-faşistleri geri püskürtecek, yeni katliamlara zemin hazırlanmasını engelleyecek tek güç değişik uluslardan emekçilerin birliği ve kaynaşması olacaktır.
Sendikalar, demokratik partiler, kitle örgütleri ve birçok şehirde kurulan inisiyatiflerle Alman halkı ırkçılara ve ırkçı politikalara karşı sessiz olmadıklarını göstermekte; ayrımcılığa ve milliyetçiliğe geçit verilmeyeceği mesajını vermektedirler. Çünkü milliyetçilik ve ayrımcılık sadece yabancıların, Türkiye kökenlilerin sorunu değildir ve ırkçılar sadece göçmenleri hedef almamaktadır.
Irkçılara ve ırkçı politikalara karşı anlamlı bir yanıt vermek için, Türkiye kökenli emekçiler, gençler, kadınlar olarak biz de 1 Eylül’de Dortmund’ta Alman halkıyla birlikte milliyetçiliğe dur diyelim; NSU olayının aydınlatılıp, sorumlulardan hesap sorulması; ırkçı-faşist örgütlerin kapatılması gibi talepleri dile getirelim.