Önümüzdeki aylarda kamu, metal, gastronomi ve kimya işkollarında Toplu İş Sözleşme (TİS) görüşmeleri başlıyor. Sendikalarımız IG Metall, ver.di, IG BCE ve NGG TİS döneminde yüzde 5 ila 7,9* arası ücret talebinde bulunuyor. Sendikalarımız ayrıca çırakların süresiz işe alınmasını ve kiralık işçilere eşit ücret ödenmesini talep ediyor. İlk TİS pazarlığı kamuda ardından ise metal işkolunda başlayacak. Kamu ve metal işkollarında elde edilecek sonuç diğer işkollarını da etkileyecek. Başarılı bir TİS dönemi için hepimize, herkese görev düşüyor! Patronların geçmiş yıllarda olduğu gibi değişik yol ve yöntemlerle hak ve ücretlerimizi gasp etmesine müsaade etmeyelim. Sürekli yoksullaşmaya dur diyelim! Bu kez alım gücümüzün artmasını sağlayalım.
ALIM GÜCÜ VE ÜCRETLER GERİLEDİ
Almanya’daki reel ücretler sürekli düşüyor. 2000-2010 arasında reel ücretler yüzde 4,5 oranında geriledi. Bütün ücret “artışlarına” karşın gerçekte cebimizden para eksildi. 2011 yılında Almanya ortalamasında ücretlere yüzde 2 zam yapılırken enflasyon yüzde 2,3 olarak gerçekleşti. İşçi ve emekçilerin reel ücretleri geçtiğimiz yılda da yüzde 0,3 geriledi.
Aynı süre zarfında izin parası, Noel ikramiyesi kesildi, gece ve öğle vardiyaları, cumartesi ve fazla mesailer için primler düşürüldü. Yani işçilerin ücretleri, alım güçleri istatistiklerde gösterilenden çok daha fazla geriledi. Kısa çalışma nedeniyle gerçekleşen ücret kaybını da kimse hesaba katmıyor!
TEKELLERİN KÂRLARI KATLANIYOR
İşçi ve emekçilerin reel ücretleri yıllardır düşerken Almanya’nın en büyük tekelleri yıllardır kârlarını katlayarak artırıyorlar. 2011’in başında 25 milyar Euro’yu hissedarlarına dağıtan Almanya’nın en büyük 30 tekeli önümüzdeki haftalarda 27 milyar Euro’yu daha hissedarlarına dağıtacak.
Handelsblatt gazetesinde yer alan bir haberde geride bıraktığımız son on yıl içinde DAX borsasına bağlı olan Almanya’nın en büyük 30 tekelinin hissedarlarına dağıttığı kâr payı yüzde 87 artarken personel giderleri cironun yüzde 12’sinde yerinde sayıyor.
İŞVERENLER KIYAMETİ KOPARIYOR!
IG Metall ve ver.di sendikaları yüzde 6,5’lik ücret taleplerini ilan etmesiyle birlikte Almanya’da adeta kıyamet koptu. Sermaye temsilcileri ücret talebini, “kriz var, ılımlı ücret politikası yapılmalı”, “konjonktür motoru yeni çalıştı, boğmayalım” gerekçeleriyle ücret taleplerinin doğru bir dönemde yapılmadığını ileri sürüyorlar. Her dönem olduğu gibi işçilerin yanlış bir zamanda bu ücret taleplerini ileri sürdüklerini iddia ederek sözde eleştiriyor diğer taraftan da “aşırı”, “açgözlülük” diyerek doymak bilmeyen midelerindeki gazı çıkarıyorlar. Saldırarak emeği ve emekçileri ayaklar altına almaya çalışıyorlar. Patronlara göre işçilerin ücret talebi hangi dönem doğru bir zamanda oldu ki. Onlara kalsa hiçbir zaman ücret arştı talep edilmemeli!
İşin aslına bakılırsa az bile talep ediliyor! Metal endüstrisinde 2011 yılında üretkenlik yüzde 8 arttı. Yani IG Metall Sendikası talebini belirlerken uyguladığı formülü (üretkenlik+enflasyon+kârdan pay) metal işkolunu temel alarak belirleseydi ortaya en azından yüzde 12-13 arası ücret zam talebi ortaya çıkardı. Aynı durum kimya endüstrisi içinde geçerli.
ÇIRAKLAR SÜRESİZ İŞE ALINSIN İŞÇİ SİMSARLIĞI YASAKLANSIN
Bu TİS döneminde sendikalarımız IG Metall ve ver.di çırakların süresiz işe alınmalarını ve kiralık işçilere eşit ücret ödenmesini talep ediyor. Çırakların süresiz işe alınmasıyla gençler, “meslek eğitiminden sonra geleceksizlik kaygılarına karşı yaşamlarını bir nebze de olsa planlama şansı elde edebilecekler.
Kiralık işçiler için “eşit ücret” talebi bu TİS döneminin en önemli taleplerinin başında geliyor. Fabrikalarda yan yana çalışan işçi ve emekçileri bölmenin, sömürüyü katmerleştirmenin bir yolu olan kiralık işçilik yöntemiyle adaletsiz ücret uygulamasına son verilmelidir. Çalıştığımız halde yoksulluk sınırının altında yaşamaya dolayısıyla geçimimizi sağlamak için Hartz 4 Yardımı almaya mahkum edilmemize yol açan işçi simsarlığı yasaklanmalıdır.
Ücret artışına karşı birleşen patronlara karşı bizler de kendi öz örgütlerimiz sendikalarımızda birliğimizi güçlendirmeliyiz. Bugüne kadar değişik nedenlerle sendikalara üye olmayanlarımız da sendikaya üye olup örgütümüze sahip çıkmalıyız. Bu TİS dönemi aynı zamanda bizleri Alman ve diğer uluslardan işçi kardeşlerimizle yakınlaştıran, kaynaştıran bir süreç olacaktır.
Ücretlerimizin artması, kiralık işçilere eşit ücret ödenmesi ve çırakların süresiz işe alınmaları taleplerinin gerçekleşmesi her birimizin bu süreçteki alacağı tutumla yakından ilgilidir. Taleplerimizi ancak uyarı grevine çıkarak, protesto gösteri ve mitinglerine katılarak kararlı bir şekilde mücadeleyle elde edebiliriz.