28 Mart günü Berlin ve Frankfurt’ta gösteri kararı alan örgütler, “Bu mücadelenin başlangıcı olmalı” diyorlar. “Yaşanan kapitalizmin krizidir” diyen örgüt temsilcileri geniş çaplı aydınlatma ve mücadeleyi bütün alanlara yaymaya çalışacaklar. “Fabrikalar, okullar, üniversiteler ve semtler mücadelenin içine çekilmeli” denilen konuşmalarda birçok yerde ilk adımların atıldığı ve bunların birleştirilmesi için çalışılması gerektiği söylendi.
Salı günü Frankfurt’ta değişik sendika, parti, örgüt ve inisiyatiften 100 civarında temsilci devam eden krize karşı neler yapılabileceğini tartıştılar.
Aralarından Birleşik Hizmet Sendikası ver.di ve IG Metall’in değişik kademelerinden sendikacıların da yer aldığı toplantıya Almanya’nın değişik bölgelerinde çalışma sürdüren sendikal platformlar, Sol Sendikacılar İnisiyatifi, parti olarak Sol Parti ve MLPD, Almanya çapındaki örgütlerden Attac, DİDF, SAV’in yanı sıra 15 civarında politik grup, işsizlerin ve sosyal yardım alanların örgütlendikleri inisiyatifler, Lise ve üniversite öğrencilerinin temsilcileri, barış inisiyatiflerinin temsilcileri katıldılar.
Kriz uzun süre devam edecek
Toplantının açılış konuşmasını yapan ver.di Baden Württemberg eyaletini temsilcisi ve Stuttgart ver.di sorumlusu Bernd Riexinger, krizin boyutu ve önümüzdeki döneme ilişkin neler olabileceği üzerinde durdu. “Yaşadığımız kriz kapitalist sistemin krizidir. Daha önceki krizleri gölgede bırakan ve ne biteceği konusunda hiçbir ciddi iktisatçının tahmin yürütmediği aksine daha uzun süre devam edecek dediği bir krizin içindeyiz” dedi.
Özellikle sendika merkezlerinin birkaç öneri dışında kriz ile ilgili tartışmalarda sessiz kaldığının gözden kaçmadığını söyleyen Riexinger, “Oysa en fazla söz söylenecek, en fazla eleştirinin ve talebin dile getirileceği bir dönemdeyiz” dedi. Bunun yerine sendika merkezlerinin kısa çalışma parası ödeme süresinin 12 aydan 18 aya uzatılmasını selamladıklarını söyleyen Riexinger, “Sendikaların tepkisi ve talepleri bununla sınırlı kalmamalı” dedi.
Mücadeleci sendikacıların, sosyal inisiyatiflerin, sosyal forumun, göçmen örgütlerin, Attac ve NATO karşıtı ve barış inisiyatiflerinin birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Riexinger, “Ortak bir slogan altında 28 Mart günü, ki bu gün aynı zamanda G 20’lerin Londra’da zirvesi toplanıyor, böyle bir gösteriyi örgütleyebiliriz. Aynı gün Londra’da da bir gösteri düzenlenecek. Avrupa’nın iki önemli finans merkezinde, Frankfurt ve Londra’da aynı gün insanları kapitalist krizin yükünü omuzlamayacaklarını ifade ettikleri gösteriler değişik açılardan önemli olacak” dedi.
Krizin etkileri ve taleplerimiz
Riexinger’in konuşması ardından temsilciler krizin etkileri üzerine değerlendirmelerinin ve öne sürülmesi gereken talepleri dile getirdiler. Aynı zamanda temsilciler gösteri günü ve yerleri konusunda önerilerini söylediler.
Berlin IG Metall şubesinden gelen bir temsilci geçtiğimiz yılın ortasından bu yana giderek büyüyerek devam eden kriz bütün dünyada olduğu gibi Almanya’da da işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının kötüleşmesine neden olduğunu söyledi. “Bu sadece kriz var o zaman bu işçiler açısından kötüdür varsayımı değil “ diyen sendikacı “Değişik açıklamalara göre kriz nedeniyle 100 bin ila 170 bin arası kiralık işçinin işten atıldı. Bunun yanı sıra yüz binlerce işçi otomobil ve kimya işkollarında kısa çalışma içine girdi. Bu işkollarına bağlı yan sanayide iflaslar gündemde. Önümüzdeki dönem artık tekeller ve orta ölçekli firmalar ana kadronun azaltılmasına yöneleceklerdir” dedi. Sendikacı en önemli talep olarak “işten atmalar yasaklansın” talebinin ileri sürülmesini gerektiğini söyledi.
Daha sonra söz alan Sol Sendikacılar İnisiyatifi sözcüsü, “Gösteriler ‘sermaye krizin faturasını ödesin’ başlığı altında örgütlenmeli” dedi. Bunun yanı sıra güvencesiz işlerin yasaklansın, Hartz IV iptal edilsin, haftalık çalışma süreleri tam ücret ve personel karşılığı 30 saate düşürülsün, Yaşlılıkta yoksulluk yerine 67’de emeklilik geri alınsın ve 60’da emeklilik taleplerinin ileri sürülmesini önerdi. MLPD temsilcisi Sol Sendikacılar İnisiyatifi’nin önerilerinin aklı başında olduğunu ve aynen kabul edebileceklerini söyledi.
Birçok temsilcinin desteklediği bu taleplere eleştiri ise Attac tarafından geldi. “Çok somut önerilerle sistemi hedef alan önerilere yer kalmıyor. Talepler daha geniş ve kapsayıcı öneriler olmalı” dedi.
28 Mart gösteri günü!
Gösteri günü ve yeri ile ilgili getirilen önerilerin ardından yapılan oylamada 28 Mart günü Berlin ve Frankfurt’ta gösteri yapılmasına karar verildi. Önümüzdeki günlerde oluşturulacak bir komitede ortak çağrının hazırlanması ve gösteri ve mitinglerin planlanmasına da karar verildi.
Alınan karara göre Güney Almanya’dan NRW eyaletine kadar bütün bölgeler Frankfurt’ta, Kuzey ve Doğu Almanya bölgeleri ise Başkent Berlin’de gösteriye katılacaklar.