20 Mart’da sendikacılar,demokratik kuruluşlar ve çevre örgütleriyle birlikte krizin sonuçlarına karşı Essen de yürüyüş düzenliyoruz.
2008 de ortaya çıkan kriz binlerce insanı etkiledi.3 Milyon insan işini kaybetti.öalişanların üçretleri düşürüldü, kısa ve esnek çalışmalar yaygınlaştı. Kriz bitti diyenler yalan söylüyor.Büyük tekkeller bu senede toplu çıkışların kacınılmaz olduğunu açıkladı. Milyonlarca insan işini kaybetme korkusuyla yaşıyor.
İşçi ve emekçilere para yok diyerek, senelerdir sosyal alanda kısıtlamalara giden hükümetler, bankaları ve işverenleri kurtarmak için Milyarları bunların hizmetine sundu. Hükümet Bankalara ve zenginlere verdikleri paralarıda işçi ve emekçilere fatura etmeye çalışıyor.
Krizin etkilerini bu sene daha ağır yaşayacağız. Yiyecek maddelerine yeni vergiler gündemde.Saglık sistemi tamamen özelleştirilmek isteniyor. Belediyelere para ayrılmadıgı için, bir çok alanda kısıtlamaya gidilecek. Bunu kabul etmek, yoksulluğun daha da derinleşmesinden, emekçilerin sorunlarının büyümesinden başka bir anlam ifade etmez.
Zenginlerde para cok!
Krizin sorumlusu daha fazla kar elde etmek isteyen işverenlerdir.Krizin faturasını da bunlar ödemelidir. Büyük tekeller ve bankalar bu senede korkunç derecede kar elde etti. Sadece Deutsche Bank 2009 da 5 Milyar kar elde ettiğini acıkladı. Hepimiz krizdeyiz, krizi atlatmak için hepimiz fedekarlık yapmamız gerekir gibi söylemler, emekçileri kandırmak içindir. Hükümet buna benzer gerekçelerle zenginlerin vergilerini tamamen düşürme, işçi üçretlerini düşürme, güvenceli işleri tahrip etme peşinde. Zenginler daha fazla kar elde etme krizinde. İşçi ve emekçiler , yoksullar ise ekmeğini koruma krizinde. Herkesin krizi kendine, milyonlarca insanın işini, aşını korumak için krizin faturasını zenginler ödemelidir.
İşsizliğe ve yoksulluğa karşı güçlerimizi birleştirelim!
Krizin sonuçlarından en fazla etkilenen kesimlerin içerisinde göçmen emekçiler de yer almaktadır. Hükümetin gündemine aldığı yeni uygulamaların yürülüğe girmesi, binlerce göçmeni işsiz, binlercesininde daha yoksullaşmasını beraberinde getirecektir. Bu duruma dur demek için sokaklara çıkmak ve mücadele etmek den başka çare yok. Krizin sonuçlarına karşı tepki ve öfke gelişiyor.Geride bıraktığımız sene binlerce otomobil işçisi işyerlerini korumak için greve çıktı. Temizlik işçileri daha fazla üçret mücadelesine girdi. Binlerce öğrenci daha iyi ve parasız eğitim için sokaklara döküldü. Mücadele edenlerin hepside kriz dönemlerinde de hakların korunabileceğini, yeni hakların kazanılabileceğini gösterdi. Hükümetin ve işverenlerin planlarını bozabilmek için daha fazla insanın sokaklara dökülmesi, işyerlerinde,okullarda mücadeleye katılması gerekir. Tüm türkiyelileri bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Yerli ve göçmenler arasında önyargıların yeniden körüklenmeye başladığı bir süreçte, ortak taleplerimiz için, daha iyi bir gelecek için birliği ve mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz.geleceğimizi işverenlerin ve politikacıların eline bırakmayalım, 20 Mart da , saat 12.30 da, Willi-Brand-Platz da başlayacak yürüyüşe katılalım.
Taleplerimiz
Haftalık çalışma süreleri tam üçret karşılığı 30 saat’e düşürülsün
Saat üçreti en az 10 Euro olsun
Hartz IV kaldırılsın-Yardımlar 500 Euro ya çıkarılsın
Emeklilik yaşı 67 yerine 60’a düşürülsün
Her gence meslek yeri ve parasız eğitim olanağı tanınsın.
Taşeron firmalarda çalışanlara, güvenceli ve süresiz iş olanağı yaratılsın
Üniversite harçları kaldırılsın – Okullara daha fazla öğretmen alınsın