Almanya’da barış örgütlerinin düzenlediği geleneksel Paskalya yürüyüşleri bu yıl 105 ayrı merkezde gerçekleşiyor. Bu etkinliklerde binlerce insan “Savaşlara ve silahlanmaya son verilsin, sorunlar diyalog yoluyla çözülsün, savaş bütçeleri halkın ihtiyaçları için harcansın” talepleri etrafında bir araya gelecek.
Savaşa değil, barışa bütçe ayrılsın!
Son senelerde bütün dünyada silahlanmaya ayrılan bütçelerin aşırı arttığı, bölgesel savaşların sürdüğü, milyonlarca insanın bu savaşlar nedeniyle evini yurdunu terk etmek zorunda kaldığı bir süreç olarak yaşanmakta. NATO’nun almış olduğu bir kararla her üye ülkenin silahlanmaya ayırdığı bütçeyi Yurtiçi Gayrisafi Milli Hasılanın (Bruttoinlandprodukt-BIP) yüzde 2’sini askeri alanlara ayırmayı zorunlu hale getiriyor. Bu karar doğrultusunda, Almanya silahlanmaya ayırdığı bütçeyi tam iki katına çıkarması, 36 milyar Euro artırması gerekiyor.
Bu nedenle barış örgütlerinin başlıca talepleri arasında savaşa ve silahlanmaya ayrılan bütçenin eğitim, sağlık, konut, yoksulluk sorunlarının çözümü için bu alanlara harcanmasını talep ediyor. Bizler de bunları dile getirmek için yürüyüşlerde yerimizi alalım!
Silah satışları yasaklansın!
Satılan her silah dünyanın bir yerinde insanların yaşamını yok etmekte. Silah tekelleri ve emperyalist ülkeler bu ticaretten korkunç karlar elde etmekte. Almanya son senelerde silah satışlarını yüzde 36 artırdı. Her on beş dakikada Almanya’dan giden silahlar bir kişinin ölümüne neden olmakta. Bir yandan Türkiye gibi ülkelere silah satan bu ülkelerin, savaşa karşıymış gibi yaptıkları açıklamalar tam bir iki yüzlülüktür. Savaşın mağdurları olan mültecilere karşı yaptıkları ise insanlık suçudur. Bu suçu silah tekellerinin ve emperyalist ülkelerin yüzüne haykırmak için yürüyüşlere katılalım.
Emperyalist ülkeler işgal ettikleri topraklardan askerlerini çeksin!
Başta ABD ve NATO ülkeleri olmak üzere, bir çok ülke “demokrasi ve insan haklarını koruma”, “terörizme karşı mücadele” gibi gerekçelerle başka ülkelere asker göndermekte, üst kurmakta, topraklar işgal edilmekte. Dile getirilen gerekçelerin hepsi yalan ve demagojiden başka bir şey değildir. Hepsinin esas niyeti daha fazla kar ve egemenlik kurmaktır. Tüm askerlerin kendi ülkelerine dönmesi, üstlerin kapatılması, işgallerin son bulması gerekiyor.
Doğaya, insanlığa ve geleceğimize sahip çıkalım!
Savaşın ve silahlanmanın tüm bedelini işçiler, emekçiler ve yoksul halklar ödemekte. Dünyanın dört bir yanında ölen yoksul emekçi çocukları. Silahlanmaya ayrılan her kuruş, ekmeğimizden geleceğimizden kesilmekte. Savaşlar milyonlarca yoksulu evsiz barksız bırakmakta. Doğanın tahribi, kuraklığı, doğal afetleri tetiklemekte. Bütün bunlar bir avuç insanın kasasının daha fazla dolmasından başka hiç bir işe yaramadığı gibi sorunları daha da artırmakta. Bu gidişi ancak savaştan hiç bir çıkarı olmayan bizler durdurabiliriz. Bunun için savaşa ve silahlanmaya karşı Almanya’nın dört bir yanında yapılan etkinliklere katılalım.
DIDF YÖNETİM KURULU