Dünya işçi sınıfı uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan bu 1 Mayıs’a da zor koşullarda giriyor. Kapitalist sömürü sisteminin her geçen gün daha da büyüttüğü enflasyon ve temel ihtiyaçlarda yaşanan pahalılık milyonlarca insanın daha da yoksullaşmasını beraberinde getirdi. Ancak bu 1 Mayıs’a işçiler aynı zamanda Fransa, İngiltere ve başka ülkelerde olduğu gibi dünyanın birçok ülkesinde işyerlerinde, sokaklarda mücadeleyi büyüttüğü bir süreçte giriyor. Bu 1 Mayıs’ta tüm dünyada işçiler azgın kar hırsına ve sömürüye karşı insanca yaşamak ve çalışmak için, savaşa karşı barış için sokaklara çıkıyorlar.
DİDF olarak tüm Türkiyeli işçi ve emekçileri birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ta Alman ve diğer ulustan kardeşlerimizle birlikte taleplerimizle sokağa çıkmaya, yürüyüşlere katılmaya çağırıyoruz!
Reel ücret kaybına karşı tavizsiz mücadeleyi büyütelim!
Almanya’da farklı işkollarından milyonlarca işçi için sonbaharda başlayan toplu sözleşme süreci devam ediyor. Tüm işkollarında biten ya da devam eden TİS sürecinin ortak talebi enflasyonun üzerinde ücret artışı talebi oldu. Çünkü, son 70 yılın rekorunu kıran enflasyona karşı işçilerin ücretleri de rekor düzeyde değer kaybetti. Almanya’da da metal işkolunda 900 bin işçinin yaptığı gibi, işçiler yapılan uyarı grevlerine çok yaygın bir şekilde katılarak mücadeleye hazır olduklarını gösterdi.
Ücretlerin değer kaybı nedeniyle, işçilerin, emekçilerin sofrasından ekmeği, cebinden parası her geçen gün daha da azalırken, 2022 yılında Alman borsa tekelleri, silah tekelleri rekor karlar elde ettiler. Sosyal kasalar yine öyle. Bir yanda zenliklik büyüdü, diğer yanda yoksulluk! Buna rağmen işçilerin haklı talepleri işverenler ve hükümet tarafından kabul edilmeyerek, ücretlerin düşüşü engellenemedi.
Bunun için reel ücret kaybına karşı ek zam v e ücret artışları talebimizi 1 Mayıs alanlarına taşıyalım.
Tam ücret karşılığı 4 günlük iş haftası!
90’li yıllardan sonra neo-liberal politikaların hız kazanmasıyla birlikte, çalışma yasaları değiştirildi, işçilerin kazandıkları haklar budandı. Patronların deyimiyle ve onların isteğiyle ‘tabular yıkıldı’. Partonların, tekelllerin azami kar hırsını doyurmak için taşeronlaşma, kiralık işçilik çığ gibi büyüdü. Vardiya sistemleri, karşılığı ödenmeyen fazla mesailer ve esnek çalışma uygulamalarıyla çalışma şartları ağırlaştı. İşçilerin ne sosyal yaşamı kaldı, ne de dinlenmeye zamanları ama sermaye büyüdü, tekellerin zenginlikleri arttı.
Bu şartlarda IG-Metal Sendikası’nın ‘yapısal değişimin’ dezavantajlarına karşı, nisan ayında yaptığı 4 günlük işhaftası önerisi sadece metal işçileri için değil tüm işçi sınıfı için önemli bir taleptir.
Bunun için tam ücret karşılığı 4 günlük işhaftası talebimizi 1 Mayıs alanlarına taşıyalım.
Savaşı ve askerileşmeyi durduracak olan işçi sınıfıdır, birleşik mücadeledir!
14 aydır batılı emperyalistler ve NATO ile Rusya arasında Ukrayna’da süren savaşın acı reçetelerini savaşa dahil olan ve olmayan bütün ülkelerdeki emekçiler yaşıyor. Savaşa ve silahlanmaya ayrılan bütçeler olağanüstü büyürken, sosyal alanlara yatırımlar kısıtlanmakta, halklar arasında ırkçılık ve düşmanlaştırma bilinçli bir şekilde körüklenmektedir.
Bunun için savaşın ve askerileşmenin, silah satışlarının durdurulması, 100 milyar özel ordu fonunun iptal edilmesi talebimizi 1 Mayıs alanlarına taşıyalım!
Yaşasın Uluslarası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!