Yoksulluk ve şiddetin olmadığı bir yaşam için mücadeleyi büyütelim!
Bu sene 8 Mart emekçi kadınlar gününe Türkiye-Suriye sınır bölgesindeki
depremde onbinlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarca
insanın yaralarını sarmaya çalıştığı bir ortamda giriyoruz. Enkaz
altında kalanlar arasında aralarında hamilelerin de olduğu çok sayıda
kadın bulunuyor. Bu, yıkımın yerde kadınların daha fazla acı çektiği
anlamına geliyor. Aynı şekilde istisnai bu durum onları cinsel ve fiziksel
şiddetten korumuyor, tam tersine kadına yönelik şiddeti daha da
artırıyor.
Yaralarımızı dayanışmayla saracağımızı, taleplerimizi mücadele
ederek kazanacağımızı biliyoruz. Bunun için kadından kadına
dayanışmayı güçlendirmek için, kız kardeşlik köprüsü kuruyor, depremden
zarar gören kadınlarla dayanışmayı büyütüyoruz. Deprem
bölgelerine acil yardım, etkilenenler ve özellikle kadınlar için acil sağlık
ve psikolojik yardım sağlanmasını, kadınların boş apartmanlara acil
olarak yerleştirilmesini talep ediyoruz!
ENFLASYON VE YOKSULLUK ÖZELLİKLE
KADINLARI ETKİLİYOR!
Savaşların ve felaketlerin en ağır bedelini kadınlar ödüyor. Bunun
asıl nedeni, normal dönemde de yaşanan toplumsal eşitsizlik. Bugün
Almanya’da kadınlar halen erkeklerden yüzde 18 daha az kazanıyor.
Kadınlar düşük ücretli ama toplum için hayati önemi olan sektörlerde
daha yoğun çalışıyorlar. Sağlık ve eğitim, hemşirelik ve yaşlı bakımı,
çocuk, gençlik, sosyal hizmet, satış ve gastronomi gibi alanlarda ve
kamu hizmetlerinde kadınların oranı ortalamanın çok üzerinde. Ama
ne yazık ki, ücretler ve maaşlar aynı oranda yüksek değil.
Enflasyon ve gıda fiyatlarında yaşanan artışlar, özellikle kadınlar
arasında çalışmaya rağmen yoksulluğu daha da büyütüyor. Kamu
hizmetlerinin kısıtlanması, bütçenin silahlanma ve savaşa ayrılması,
başta kadın emekçilerin yaşamını ağırlaştırıyor. Tüm dünyada
kadınların haksızlığa uğraması, şiddete maruz kalması, ücretlerinin
düşük olması devletin senelerdir uyguladığı politikaların sonucudur.
Ve bu eşitsizliği ancak mücadele ederek değiştirebiliriz.
Bunun için bugünlerde kamu sektöründeki eğitmenlik, temizlikçilik,
hemşirelik, bakıcılık gibi iş ve faaliyetler için devam eden toplu
sözleşme görüşmelerinde sendikanın dile getirdiği , yüzde 10,5, en
az 500 euro zam talebini destekliyoruz. Eşit işe eşit ücret! Tüm işlerin
sosyal güvenlik yasasına dahil edilmesini, Ücretsiz çocuk bakım yerlerinin
genişletilmesini talep ediyoruz.!
ŞİDDETSİZ YAŞAM-SAVAŞA VE SÖMÜRÜYE HAYIR!
Savaşın sonuçları, ekonomik yaptırımlar, ordu ve silahlanma için
ayrılan 100 milyar euroluk özel fon, çalışanların, kadınların ve gençlerin
cüzdanlarında büyük delikler açtı. Politikacılar ve şirketler halkı
tutumlu olmaya ve feragata çağırırken, özellikle araba, enerji ve silah
şirketleri milyarlarca euro ciro yapıyor ve savaştan kar ediyorlar. Silah
şirketleri milyarlarca dolar kâr elde ederken, milyonlarca kadın, çocuk
ve yaşlı savaş bölgelerini terk etmek zorunda kalıyor. Yaşam alanları
yok edilen milyonlarca insan mülteci olarak evini, ülkesini terk ediyor.
Bu nedenle;
– Savaşın bir an önce durdurulmasını ve savaş bölgelerine
silah ihracatının durdurulmasını talep ediyoruz!
– Silahlanma için ayrılan paraların kamu hizmetlerine
harcanmasını talep ediyoruz!
– Uygun fiyatlı barınma olanaklarının yaratılmasını, eğitim
ve sağlık hizmetlerinin iyileşmesini ve kamu ulaşım hizmetlerinin
parasız olmasını talep ediyoruz!
– Yeterli kadın sığınma evi açılmasını, kadın ve çocuklar için
yeterli bütçeler ayrılmasını istiyoruz!
GELİN, DAYANIŞMAYI VE MÜCADELEYİ
BİRLİKTE GÜÇLENDİRELİM!
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak tüm kadınları, 8
Mart emekçi kadınlar gününde yürüyüşlere, etkinliklere katılmaya,
dayanışmayı yükseltmeye, deprem felaketinden zarar görenler için
başlatılan çok değerli dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.
DİDF olarak tüm kadın emekçileri derneklerimize
üye olmaya, derneklerimizde depremzede kadınlarla
dayanışmayı büyütmek için başlatılan kız kardeşlik
köprülerine katılmaya çağırıyoruz!