24 Mart Pazar günü Belçika’nın Leuven şehrinde Türk miliyetçilerinin Newroz şenliğinden dönen Rojavalı Kürt aileye ve yardıma gelenlere saldırısını kınıyor, tüm emekçileri provokasyonlara karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Leuven şehrindeki saldırı sonrasında genişleyen çatışmalar Almanya’nın bazı şehirlerine de taşınmaya başladı. Bu çatışmanın daha da büyümemesi için herkesi sağduyulu davranmaya çağırıyoruz.
Milliyet farklılıkları üzerinden kışkırtılan ve ‘Kürt-Türk’ çatışması olarak lanse edilen bu saldırgan tutum, Türk hükümetinin iç ve dış politikada izlediği, barışı değil savaşı kışkırtan, bölücü ve düşmanlaştırıcı tutumlarının sonucudur. Geride kalan süreçte bunlar farklı biçimlerde yaşandı. Zira, Belçika’da saldırıya uğrayan Kürt aile de bölgedeki savaş nedeniyle göç etmiştir. ‘Kürt-Türk’ çatışması olarak görünen bu çatışmalar, en fazla bu ülkelerde yaşayan hem Türk hem de Kürt kökenli emekçilere zarar vermektedir. Bu düşmanlaştırıcı kavgalar emekçilerin ortak yaşamına ve ortak sorunları için birlikte mücadelesini zayıflatmaktadır. Ayrıca, bu ülkedeki ırkçılar bu çatışmaları Alman emekçileri arasında kendi politikalarını güçlendirmenin aracı olarak kullanacaktır. 3 milyondan daha fazla insanın ırkçılığa karşı sokaklara çıktığı bu dönemde buna fırsat vermeyelim.
Alman emekçileriyle birlikte her türden ırkçılığa karşı mücadelenin güçlendirilmesi için şiarımız; ne alman ırkçılığı ne de türk ırkçılığıdır!
DİDF YÖNETİM KURULU, 27. Mart 2024