Normal
0
21
false
false
false
DE
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normale Tabelle”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin-top:0cm;
mso-para-margin-right:0cm;
mso-para-margin-bottom:10.0pt;
mso-para-margin-left:0cm;
line-height:115%;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:11.0pt;
font-family:”Calibri”,”sans-serif”;
mso-ascii-font-family:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-family:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;}
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), İstanbul Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’na sahip çıkan göstericilere karşı uygulanan polis terörünü kınadı. İnsanca yaşam için gerekli alanların rant hesaplarına kurban edilmesine karşı en temel demokratik haklarını kullanan göstericilerle dayanışma içinde olduğunu vurgulayan DİDF Yönetim Kurulu açıklamasında, “İstanbul Valisi göstericilere karşı uygulanan polis şiddetine derhal son vermeli, İstanbul 6. İdari Mahkemesi’nin Topçu Kışlası’nın inşasına dair aldığı yürütmeyi durdurma kararını uygulamalıdır” taleplerini dile getirdi. DİDF’in açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
Yaşamın her alanını rant aracı olarak gören AKP Hükümetinin bu yaklaşımının son örneğini Gezi Parkı örneğinde yaşıyoruz. “Kentin tarihine sahip çıkıyoruz” diyerek İstanbul’un merkezindeki en son yeşil alanlardan biri olan Gezi Parkı’nın yerine Topçu Kışlası’nın yeniden yapılmasını öngören Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu karara karşı çıkan İstanbullulara karşı yeni bir savaş açtı. Aralarında milletvekillerinin, sanatçıların ve İstanbul’un gerçek sahibi emekçilerin bulunduğu binlerce gösterici, polisin hunharca saldırısına uğradı. Rant peşinde koşarken karşılaştığı her boş alana bir AVM veya rezidans yaptıran AKP Hükümeti’nin gerçek amacının Gezi Parkı’nda da tarihe sahip çıkmak olmadığı aşikardır.
Halkın çıkarlarına karşı kararları birbiri ardına dayatan AKP Hükümeti, antidemokratik uygulamalarının son örneğini Gezi Parkı’nda sergilemiştir. DİDF olarak, en temel demokratik haklarını kullanarak bu politikayı protesto edenlere polisin gaz bombası ve tazyikli suyla saldırmasını şiddetle kınıyoruz. “Ne yaparsınız yapın. Biz kararımızı verdik ve verdiğimiz gibi uygulayacağız” diyen Başbakan Erdoğan’ın startını verdiği polis şiddetine derhal son verilmesini talep ediyoruz.
Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin 6. İdare Mahkemesi’nde Taksim Topçu Kışlası projesine karşı açtığı davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve Topçu Kışlası projesi iptal edilmiştir. Buna rağmen göstericilere karşı başlattığı sürek avına devam eden İstanbul Valiliği’nden, mahkeme kararının gereklerini bir an önce yerine getirmesini talep ediyoruz.
Sadece Gezi Parkı’nda değil, ülkenin her yerinde bütün toplumsal kesimlerin en küçük bir hak arama eylemine gazla ve copla karşılık veren AKP Hükümeti’nin “ileri demokrasi”den ne anladığı bir kez daha açıkça görülmüştür. Bu saldırılara boyun eğmeyerek barış, demokrasi ve eşitlik için alanlara dökülen Türkiye demokrasi güçleriyle dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, Almanya’daki Türkiye kökenli emekçileri bu antidemokratik uygulamalara karşı dayanışmada yer almaya çağırıyoruz.