Bir seneden fazla bir zamandır Ukrayna’da süren egemenlik savaşında 200 binin üzerinde asker 50 bin sivil insan yaşamını kaybetti. Milyonlarca insan evini, ülkesini terketmek zorunda kaldı. Savaşın acılarını halklar yaşıyor ama, başta ABD olmak üzere, Almanya’nın da dahil olduğu NATO güçleri halen savaşı daha da büyütme politikası izleyerek Ukrayna’yı en gelişkin silahlarla donatıyorlar. Ateşe benzin döküyorlar.
Savaşın başladığı günden beri bir kere daha tecrübe ettik ki, savaşı asıl durduracak olan işçilerin, gençlerin, kadınların, tüm halkın birlikte mücadelesi olacaktır. 25 Şubat günü Berlin’de yapılan binlerce insanın katıldığı mitingde ve 700 bin kişinin imzaladığı manifesto ile savaşın durdurulması, silahların susturulması talep edildi. DİDF olarak, paskalya günlerinde tüm Almanya’da yapılacak olan eylemlere de katılarak, birlikte BARIŞ’I egemen kılma çağrısı yapıyoruz!
Alman hükümetinin silahlanma politikasına sessiz kalmayalım!
Alman hükümeti korkunç bir hızla silahlanıyor. Ukrayna’daki savaşı bahane ederek, orduya 100 milyarlık özel fon ayırdı. NATO’nun, askeri bütçelerin milli hasılanın en az yüzde 2’si olması şartını yerine getiriyor. 476 milyarlık toplam bütçenin üçte birinden daha fazlası orduya ve askerileşmeye ayrılıyor. ABD’den nükleer silah taşıyan F35’ler satın alınacak. Nükleer silah depoları tehlike saçıyor.
Bunların asıl nedeni Alman devletinin ve sermayesinin olası egemenlik kavgalarına daha güçlü katılma politikasıdır. Bu politika, ülke güvenliğini sağlamayacak tam aksine ülkeyi daha fazla savaşlara, acılara, yoksulluğa sürükleyecektir.
Savaş ve askerileşme politikalarının sonuçlarını tüm halk olarak yaşıyoruz. Alım gücü düşen ücretlerin, kötüleşen sosyal hizmetlerin, gıda ve enerji pahalılığının nedenleri askerileşme ve savaşa dahil olma politikalarıdır. Halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için, sağlık, eğitim, konut alanlarına bütçe ayrılmazken, silahlanmaya sınırsız bütçeler ayrılmasıdır. ‘Sosyal’, ‘barış ve çevre dostu’ olduklarını dillendiren hükümet partilerinin politikası savaş ve yoksullaştırma politikasıdır.
Alman halkının barıştan yana geleneğini unutturmayalım !
Almanya halkı yıllardır savaşa karşı, barıştan ve silahsızlanmadan yana mücadele etti. Nükleer başlıklı füzelerin Avrupa topraklarına konuşlandırılmasını, milyonlarca insan sokaklara çıkarak engelledi. Ordunun büyütülmesine, dışarıya asker gönderilmesine, savaş bölgelerine silah satılmasına karşı durdu. Ama bugün koalisyon hükümeti ve onların yedeklediği çeşitli kurumlar, halkın barış için verdiği mücadelelerin unutturulması, demagojik kampanyalarla bilinç çarpıklığı yaratılması için azami çaba sarfediyorlar. Bunun için savaşa ve Ukrayna’nın silahlandırılmasına karşı olanları ‘Putin yanlısı olmakla’ suçluyorlar.
Yaşadığımız ülkede barış geleneğini yaşatacak ve haksız savaşlara karşı mücadeleyi büyütecek olan yerli ve göçmen emekçilerin birleşik mücadelesidir.
-Savaş bölgesine silah satışlarına son verilmesi için,
-Ukrayna’daki savaşın durması ve barış masasına oturulması için,
-Ukrayna’daki Rus askeri güçlerinin ve batılı güçlerin Ukrayna’dan derhal çekilmesi için,
-Nükleer silahların yasaklanması için geleneksel Paskalya yürüyüşlerine güç katalım!