2023 dünya halkları için zor bir yıl oldu. Ama yaşanan zorluklara rağmen işçilerin, gençlerin, kadınların bugünleri ve yarınları için verdikleri mücadele, yeni yıl için umutları büyütüyor. Ve bugün hep birlikte umutları kazanımlara dönüştürmeye daha çok ihtiyacımız var.
Emperyalist kapitalistlerin yürüttüğü egemenlik kavgalarının sonuçları olan savaşlarda onbinler yaşamını kaybediyor, yaşam şartları yok edilen milyonlarca insan göç yollarında. Savaş politikalarının yükünü pahalılık, enflasyon ve daha fazla yoksullukla emekçiler taşırken, silah, gıda, enerji ve otomobil tekelllerinin karları rekor düzeyde arttı. Zenginlerin daha zengin, yığınların daha da yoksullaştığı bu dönemde hükümetler devlet olanaklarını sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor. Halkın payına düşen ise, yeni yıl için hazırlanan hükümet bütçelerinde de görüldüğü gibi sosyal alanlarda kısıtlamalar oluyor.
Büyük devletler ve tekeller arasındaki rekabet kızıştıkça, milliyetçi-sağ popülist, ırkçı politikalar hız kazanıyor. Mülteciler ve göçmenler ‘günah keçisi’ yapılıp sorunların nedeni olarak gösterilmeye çalışılıyor. Böylece bir yandan sorunların kaynağının kapitalist sömürü sistemi olduğu gerçeği gizlenmek istenirken, diğer yandan dil-din farklılıkları üzerinden işçi sınıfı ve emekçiler bölünüp -parçalanmaya çalışılıyor. Çünkü başta işçi sınıfının olmak üzere, milliyeti ve inancı ne olursa olsun tüm emekçilerin, milyonların ortak talepleri için birleşip örgütlenmesi egemenleri korkutmaktadır! Onların korktuğu bizim gücümüz ve umudumuzdur!
Umudumuz asıl olarak sınıflar mücadelesinde yaşananlarda, 2023 yılında Almanya’da da toplumsal hareketin biriktirdiği şu olanaklardadır:
-Berlin’de geçtiğimiz şubat ayında 50 bin ve kasım ayında 20 bin kişinin katıldığı eylemler ve Filistin halkıyla dayanışma da gösterdi ki; halk arasında hükümetin savaş politikalarına ‘hayır sesleri’ çoğalarak yükselmeye ve barış hareketi yeniden güç toplamaya başladı.
-2023 yılında birçok işkolunda yüzbinlerce işçi uyarı grevlerine tam kapasite katılarak daha büyük grevlere hazır olduğunu gösterirken, ücret artışlarının enflasyonu bile karşılamadığını gören mücadeleci işçiler sendikalarda sesini daha da yükseltmeye başladı.
-Hükümet partileri kısa sürede güç kaybederken, çevre ve iklim, konut-eğitim-sağlık alanındaki vaadlerin boş olduğunun görülmesiyle sosyal alanlardaki inisiyatifler toparlanmaya başladı.
İnanıyoruz ki; 2024 yılında emekçiler bu birikimleri mücadeleye dönüştürecektir! Yeni yılı, yerli ve göçmen emekçilerin ortak talepleri etrafında, milliyetçi ve ırkçı çitleri da aşarak birleşeceği bir mücadele yılı yapacağız!
Yeni yılımız kutlu olsun!
DİDF YÖNETİM KURULU