84 yıl önce 1 Eylül 1939 günü Alman Nazi ordusunun Polonya’ya saldırısıyla 2. dünya savaşı başladı. Savaşın acılarını tüm dünya halkları yaşadı. 60 milyon insan yaşamını kaybetti. Bugün de emperyalistler insanlığa daha büyük acılar yaşatacak dünyayı yeniden paylaşma ve silahlanma yarışındalar.
1 Eylül günü işçiler, emekçiler dünya barışı için ‘Savaşa ve faşizme asla’ demek için sokaklarda, etkinliklerde buluşuyorlar. DİDF olarak Türkiyelileri 1 Eylül barış etkinliklerine katılmaya çağırıyoruz!
Ukrayna’daki savaş derhal bitirilmelidir!
Ukrayna’daki savaş 1,5 yıldır sürüyor. ABD, NATO ve Almanya da dahil batılı güçler savaş bölgesine en modern silahları ve askerleri göndererek ‘ateşe benzin dökmeye’ devam ediyorlar. Alman hükümeti Rusya’nın ortalarına kadar vurabilecek Taunus füzelerini göndermeyi tartışıyor. Sözde Ukrayna halkına yardım ediyorlar! Tam aksine savaşı büyütüyorlar.
Dünya barış gününde çağrımız; Ukrayna’da savaşın derhal durması ve masada görüşmelerin başlanmasıdır. Rusya, NATO ve batılı güçlerin Ukrayna’dan çıkması ve bölgeye silah gönderilmesine son verilmesidir!
Orduya para var, halka yok!
Alman hükümeti Ukrayna’da başlayan savaşı fırsata çevirmek için, ‘çağ değişti’ diyerek orduya hemen 100 milyarlık özel fon ayırdı. Bununla yetinmeyen hükümet silahlanmayı daha da büyütmek için, Eylül ayında parlamentoda başlayacak olan bütçe görüşmelerinde, savunmaya ve orduya ayrılan bütçeleri artırmayı planlarken, halkı ilgilendiren bütün sosyal alanlarda kısıtlamalara gidiyor. 2024 yılında NATO’nun ‘yüzde 2’lik şartına’ ulaşılacak ve ordu özel fonundan yapılacak harcamalarla birlikte toplam, 71 milyar euro savunmaya harcananacak.
Madalyonun diğer yüzünde ise: Hastaneler kapatılıyor, 400 bin kreş yeri eksik, söz verilen 400 bin konut yapılmadığı gibi sosyal konutlar azalmaya devam ediyor, kiralar ve enerji fiyatları ödenemez hale geliyor. Enflasyon ve gıda fiyatlarındaki artış, milyonlarca emekçinin yaşamını daha da kötüleştirirken, başta Rheinmetall olmak üzere silah ve enerji tekelleri karlarını ikiye katlıyorlar.
İstense halkın ihtiyaçlarını karşılamak için bütçe ayrılabilir. Üstelik bunlar için yeteri kadar para ve birikim de var. Ancak Alman hükümetinin önceliği, ‘savunma’ gerekçesiyle, dünya çapındaki yeniden paylaşım kavgasında, rekabette zenginlerin-fabrikatörlerin çıkarlarını savunmaktır. İzledikleri politikalar şunu açıkça gösteriyor: Öncelikleri halkın sorunlarını çözmek değildir!
Barış ve geleceğimiz için mücadeleyi güçlendirelim!
Hükümetlerin izlediği politikalar, silahlanmaya ayrılan bütçeler, ırkçı-faşist hareketlerin güçlenmesi işçi ve emekçilerin geleceği için büyük tehlikeleri ve acıları beraberinde getirecektir. İkinci dünya savaşında ve tüm savaşlarda olduğu gibi, savaşın ve silahlanmanın faturasını halklar ve emekçiler öderken, zenginlerin servetleri büyümektedir. Savaş ve silahlanma sadece insanlığın değil, çevrenin ve doğanın da düşmanı.
Bu gidişatı ancak işçi ve emekçiler olarak, savaşa ve silahlanmaya karşı mücadele ederek durdurabiliriz. 1 Eylül dünya barış gününde tüm emekçileri şehirlerinde barış örgütlerinin ve sendikaların düzenlediği eylemlere katılarak, savaşa karşı barışı, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı halkların kardeşliğini ve emekçilerin birliğini güçlendirmeye çağırıyoruz!
2024 yılı toplam bütçe 445,7 milyar
Eğitim 20,3 milyar
Sağlık 16,8 milyar
Gelişim-araştırma 11,5 milyar
Ekonomi ve iklim 10,9 milyar
Konut 6,9 milyar
Çevre 2,4 milyar
Savunma 51,8 milyar + 19,8 milyar ordu özel fonu = 71 milyar Euro