Faşist nazi Almanyasının 1 Eylül 1939’de Polonya’ya saldırısıyla 2. Dünya Savaşı’nın başlamasının üzerinden tam 80 yıl geçti. Bu korkunç savaşta 60 milyon insan hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan yaralanmış; şehirler yerle bir olmuştu. Bu nedenle 1 Eylül’de yıllardır dünyanın her yerinde emekçiler savaşa, militarizme ve faşizme karşı alanlara çıkıyor.
Savaş ve silahlanmaya karşı sessiz kalmamak bugün dünden daha önemli. Çünkü günümüzde yaşananlar, eğer mücadelelerle engellenemezse, yakın bir gelecekte insanlığı büyük felaketlerin beklediğini gösteriyor.
Dünya genelinde alabildiğince silahlanma yarışı devam ediyor ve her yıl rekor üstüne rekorlar kırılıyor.
2018’de 15 ülkenin askeri harcamaları 1,82 trilyon dolarla rekor düzeye ulaştı. ABD, Rusya, Çin, AB devletleri aralarındaki paylaşım kavgasında silahlarını, askeri güçlerini kullanmaya hazırlanıyorlar. Silah tekelleri ise bu süreçte kazandıkça kazanıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’ya orta menzilli atom başlıklı füzelerinin yerleştirilmesini yasaklayan anlaşmayı iptal edilmesiyle birlikte adeta “Soğuk Savaş” yıllarına geri dönüldü. Anlaşmanın iptal edilmesinden sonra ABD uzun menzillik füzeleri test etmeye başladı.
“Barut fıçısı” Ortadoğu’da ise kan akmaya devam ediyor. Suriye’yi işgal planlar boşa çıkarken, savaşın yarattığı büyük felaket sürüyor. Milyonlarca Suriyeli dünyanın dört bir yanında dağılmış halde yaşam mücadelesi veriyor. Hem de körüklenen önyargılar ve düşmanlığa rağmen.
Yine savaşın sürdüğü Yemen’de halkı açlıktan kırılırken, Almanya’nın en fazla silah sattığı ülkelerden biri olan Suudi Arabistan üç yıldır bu ülkeye bomba yağdırıyor!
NATO’DAN YÜZDE 2 DAYATMASI
Bütün bunlar yetmezmiş gibi NATO’nun üye ülkelere dayattığı bütçenin yüzde 2’sini askeri harcamalara ayırması şartı devam ediyor. Bir çok NATO üyesi bu şartı yerine getirmek için sağlıktan, eğitimden, sosyal alanlardan kesintiler yaparak, silahlanmaya devam ediyor. ABD, bu şartı yerine getirmeyen ülkeleri sürekli tehdit etmeye devam ediyor.
Bu çerçevede yaşadığımız Almanya da silahlanmaya ayırdığı bütçeyi arttırmaya devam ediyor. 2015’de 33 milyar euro olan askeri bütçe, bu yıl 43,2 milyar euroya çıkarıldı. NATO’nun belirlediği yüzde 2 şartının 2024 yılında yerine getirilmesi durumunda asker harcamalar için toplam 85 milyar euro ayrılacağı anlamına geliyor. Eğitime, kadın evlerine, konut ve sağlığa yeterli bütçeleri ayırmazken bir çırpıda orduya milyarlarca euronun ayrılması, Almanya’nın da hızla silahlandığını açık olarak gösteriyor.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra başka ülkelere asker göndermesi yasaklanan Almanya’nın bugün Asya’dan Afrika’ya, Ortadoğu’ya 17 ayrı ülkede 4 bine yakın askeri var.
Dünyanın en çok silah satan ülkeleri arasında yer alan Almanya’nın en çok silah verdiği ülkelerin başında ise otoriter rejimlerin sürdüğü, antidemokratik ülkeler geliyor.
ALMANYA TÜRKİYE’YE SİLAH SATIŞINI DURDURMALI
Türkiye’de bu ülkeler arasında yer alıyor. AKP-MHP hükümetinin Kürt, Arap, Ezidi bölge halklarının ölümler ve göçlerle acısını yaşadığı saldırgan savaşçı politikası yıllardır sürüyor. Hükümet bölgedeki savaş politikalarına paralel olarak ülke içinde de emekçilere karşı hiç bir hak-hukuk tanımayan faşizan uygulamalarla, polis saldırılarıyla demokrasinin bütün kırıntıları yok edilmekte, ülke hapishaneye çevrilmektedir.
Türkiye’ye silah satmak, her alanda işbirliği yapmak bugünkü Türk hükümetini desteklemek ve onun suçlarına ortak olmak demektir. Almanya, Türkiye’ye verdiği askeri desteği derhal durdurmalı, silah satışı son bulmalıdır.
Bu savaşa ve silahlanmaya karşı vereceğimiz ortak mücadeleyle mümkündür.
SAVAŞA VE SİLAHLANMAYA KARŞI HAREKETE GEÇELİM!
Alman barış inisiyatifleri, sendikalar ve partiler bu gelişmelere karşı sessiz kalmıyor.. Yayılmacı politikalara, savaş kışkırtıcısı ve bölgesel savaşlar yürüten ülkelere silah satışlarına, dış ülkelere asker gönderilmesine karşı mücadele ediyorlar. 150 bin kişiden silahsızlanma için imza toplandı. Alman halkının büyük çoğunluğu silahlanmaya karşı! Bugün bu mücadele de dünden ileri.
DİDF olarak, Türkiyeli emekçileri silahlanma politikalarına, savaşlara karşı barışı savunmak için ortak mücadeleye çağırıyoruz! Egemenlik ve kar hırsının ürünü olan savaşları, silahlanmayı durduracak olan, geleceğimizi güvenceye alacak olan Alman emekçileriyle ortak mücadelemiz olacaktır!
1 Eylül Dünya Barış Günü eylemlerine katılalım!
Eylem yerleri için: www.friedenskooperative.de/termine
Bildiri olarak indirmek için: