Hükümetlerin ve Avrupa Birliği’nin kriz politikalarına karşı eylem günü!
Saat 12.00 de Frankfurt’da Baseler Platz da buluşalım
Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu ve hükümetlerin emekçilere yönelik saldırılarına karşı sendikalar, ilerici partiler, dernekler ve çeşitli kuruluşlar merkezi birlikler oluşturarak 19 Mayıs’ı Avrupa çapında eylem günü ilan ettiler.
Avrupa’nın birçok ülkesinde ”kriz” gerekçesiyle milyonlarca insan açlığa, işsizliğe ve yoksulluğa mahkum ediliyor. Farklı ülkelerdeki işçi ve emekçiler birbirine düşman edilmeye çalışılırken, her gün yeni ‘kemer sıkma programı’ gündeme getiriliyor.
Ama emekçiler bunlara sessiz kalmıyorlar. Aylardır milyonlarca işçi ve emekçi Yunanistan, İspanya, Portekiz, İtalya ve Fransa gibi ülkeler başta olmak üzere Avrupa’nın hemen bütün ülkelerinde hükümetlerin kısıtlama politikalarına, artan işsizliğe, ücretlerin düşürülmesine karşı greve gidiyor, gençler başta olmak üzere sokaklara çıkıp isyan ediyorlar.
Almanya emekçilere yönelik saldırıların başını çekiyor!
Son iki yıl içerisinde Alman sermayesi tüm alanlarda büyük karlar elde etmesine rağmen, işçilerin emekçilerin ücretleri ise sürekli düşüyor. Çalıştığı halde karnı doymayan insanların, güvencesiz işlerde, taşeron firmalarda çalışanların sayısı sürekli artıyor. Halkın yüzde 26’sı yoksulluk sınırında yaşarken, zenginlerin elinde toplanan para 5,5 Trilyona ulaşmış durumda…
İşçilere, emekçilere ‘para yok’ diyerek, devletin sunması gereken sağlık, eğitim gibi hizmetler paralı hale getirilirken, milyarlarca Euro bankalara ve tekellere aktarılıyor. Devlet eliyle yoksuldan alıp, zengine verme politikaları tüm hızıyla devam ediyor. Alman devletinin emekçilere yönelik saldırıları Almanya ile de sınırlı kalmıyor; AB ve Avrupa Merkez Bankası aracılığıyla tüm Avrupalı emekçileri de yoksulluğa sürüklüyor.
Bunlara boyun eğmek zorunda değiliz!
Bu politikaların devam etmesi, istisnasız tüm emekçilerin yaşamını, çalışma koşullarını, çocuklarının geleceğini daha da kötüleştirecektir. İşsizliğin, yoksulluğun kader olmadığını biliyoruz. Insanlar sermayenin ve hükümetlerin uyguladığı politikalar yüzünden yoksullaştırılıyor. Bu politikalara ‘dur’ demek, işçilerin emekçilerin elindedir.
Yeter ki olan biteni sadece seyretmekle yetinmeyelim; yeter ki, ‘ben başımı kurtarayım gerisi önemli değil’ yanılgısına düşmeyelim; yeter ki ‘beterin beteri var buna da şükür’ demeyelim…
Dinimiz–ırkımız ne olursa olsun emekçiler olarak tek silahımız olan birlik ve dayanışmamıza güvenirsek, bugün kendi geleceğimiz ve temel haklarımız için mücadele edersek bu gidişatı gerçekten değiştirebiliriz…
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak tüm emekçileri, din-dil-ırk ayrımı gözetmeden emekçilerin birliğini ve mücadelesini güçlendirmeye, 19 Mayıs günü Frankfurt yürüyüşüne katılmaya çağırıyoruz.
Milyonerlerin vergileri yükseltilsin! Taşeron firmalar yasaklansın!
Net 10 EURO asgari ücret yasallaşsın!
Tam ücret karşılığı 30 saatlik iş haftası uygulansın!
Emeklilik yaşı 60’a düşürülsün!