Anayasa Mahkemesi’nin politik bir kararla Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında verdiği kapatma kararını şiddetle kınıyoruz!
Bu karar Türkiye’de barışa, kardeşliğe, değişik uluslardan halkların eşit ve birlikte yaşam isteğine hizmet etmeyecektir. Savaştan ve kan dökülmesinden yana olanları güçlendirecek, Türkiye’nin senelerdir devam eden sorunlarını daha da derinleştirecektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı kararın ‘hukuksal’ olarak alındığının altını özellikle çizerek, yasaklama kararının aslında tamamen politik olduğu gerçeğini gizlemeye çalıştı. Bu karar son dönemlerde sürekli ifade edeilen demokratikleşme öylemlerinin boş bir demagoji olduğunu ve açıklamaları yapanların samimi olmadığını bir kez daha gösterdi. Onların söylemleri,Türk devletinin anti-demokratik bir hukuk sistemi ve siyasal yönetim anlayışına sahip olduğu gerçeğini karartamaz.
Alınan karar politik bir karardır ve savaş isteyenlerin, Türkiye’yi ABD emperyalistlerinin planları ve çıkarları için bataklığa sürüklemek isteyenlerin politikaları doğrultusunda alınmıştır. DTP’nin ‘terör ve şiddetle bağlantısı olduğu’ gerekçesine dayandırılan bu karar, Türkiye’de terör ve şiddetin hüküm sürmesinin önünü açmıştır. Milyonlarca insanın iradesini temsil eden, her vesilede barış ve kardeşlik için, kanın durması için çaba sarf eden bir partinin kapatılması için gösterilen gerekçeler tam bir sahtekarlıktır. DTP bugün Kürt halkının temsilcisidir ve yapılan saldırı da Kürt halkına, onun demokratik istemlerine yönelik bir saldırıdır. DTP’nin kapatılmasının arkasındaki asıl gerekçe, onun Kürt halkının bir halk olarak eşit koşullarda, birlikte yaşama isteğini kararlıca dile getirmesidir. Bugüne kadar devam eden Kürt halkını inkar politikalarıyla, katliamlarla sorunun çözülemeyeceği onlarca kez görülmüştür.
AKP hükümetinin dile getirdiği ‘Kürt açılımı’ içi boş, Kürt halkını yok sayan bir girişime dönüşmüştür. Bunca yaşanan acının asıl sorumluları içerisinde yer alan AKP, CHP, MHP gibi partilerin, ‘yavuz hırsız’ misali olanlardan ve olacaklardan DTP’yi sorumlu göstermeleri tam bir aymazlık ve Türkiye halklarına karşı sorumsuzluk örneğidir. Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan Türk ve Kürt emekçiler olarak, Türk ve Kürt halklarının eşit ve kardeşce bir ortamda yaşamak için, demokratik bir Türkiye’yi inşa edeceklerine inancımız tamdır. Ancak gelişmeler bizleri de kaygılandırmaktadır. Bunun için hükümeti, Kürt halkının dile getirdiği taleplere kulak vererek, acilen hukuksal, sosyal kararlar almaya, savaş çığırtkanlığı yapanların, Türk ve Kürt halkını karşı karşıya getirme çabası içerisinde olanların, Kürt halkının varlığını inkar edenlerin cezalandırılması için hukuksal önlemler almaya çağırıyoruz!
Türk ve Kürt halklarının eşit ve kardeşçe, birlikte yaşam olanaklarının yaratılması bizim de özlemimizdir! Bir kez daha DTP’nin yanında olduğumuzu açıklarken, yapılan haksızlıklara karşı, tüm olanaklarımızla Avrupa halklarının dayanışmasını ve desteğini
sağlamak için çalışacağımızı bildiririz!
Hüseyin Avgan(Almanya DİDF Genel Başkanı)
Nuri Karabulut (Hollanda DIDF Genel Başkanı)
Coskun Kesıcı (Avusturya DIDF Genel Başkanı)
Haydar Sancar (İsviçre DİDF Genel Başkanı )
Deniz Uztopal (Fransa DİDF Genel Başkanı )
Ahmet sezgin (İngiltere Day-Mer Başkanı )