Almanya’da önümüzdeki 24 Eylül günü Federal Parlamento seçimleri yapılacak. Hangi partinin ve hangi politikaların hükümet olacağı, bu ülkede yaşayan milyonlarca insan gibi biz Türkiye kökenli göçmenler için de büyük önem taşıyor. Eğitim, sağlık, iş hayatı, ırkçılık, adil gelir dağılımı gibi birçok konuda ya sorunlarımız daha da artacak ya da biraz daha nefes alır hale geleceğiz…
Peki tam da bu sırada Türkiye’deki iktidar ve onun başındaki Erdoğan bize nasıl bir çağrı yapıyor? “Almanya’daki seçimlerde SPD, Yeşiller, CDU, Sol Parti gibi partilere oy vermeyin!” Yani, “sandığa gitmeyin ve Türkiye ile şu sıra siyasi-diplomatik gerginlik yaşayan Almanya’daki hükümet ve partileri cezalandırın, protesto edin” deniyor…
Peki bu çağrının bize, buradaki hayatımıza ya da Türkiye’ye bir yararı var mıdır? Bu çağrıya uyup sandığa gitmezsek, buradaki hayatımız, işimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz daha iyiye mi gidecek? Ya da Türkiye’ye oradaki halkın hayatına bir katkı mı sunacak? Tabii ki hayır! Tersine buradaki hayatımız daha da zorlaşacak, dertlerimiz daha da artacak! Çünkü bizim hayatımızı etkileyecek bir konuda oy kullanmamış, taleplerimizi, görüşlerimizi dile getirmemiş olacağız. Üstelik zaten kutuplaşma ve gerilim yaşanan bugünlerde Alman halkıyla olan ilişki ve diyaloğumuz daha fazla zarar görecek…
HÜKÜMETLER ARASINDAKİ ÇATIŞMANIN KURBANI OLMAK İSTEMİYORUZ!
Almanya ve Türkiye hükümetleri arasında siyasi ve diplomatik olarak bir süredir tartışma ve gerilim yaşandığını hepimiz izliyor görüyoruz. AKP iktidarı Almanya’da yaşayan ve artık bu ülkenin bir parçası olan bizi de bu çatışma ve tartışmaya
ortak etmeye çalışıyor. Bizim üzerimizden Almanya hükümetine ve partilerine baskı yapmaya çalışıyor. Peki ama hükümetler arasındaki tartışma ve gerilim, Rusya örneğinde olduğu gibi yarın değişip, normalleştiğinde ne olacak? Olan bize ve buradaki geleceğimize olacak!
Bu nedenle bizler hükümetler arasındaki siyasi hesap ve kavgaların oyuncağı, malzemesi olmak istemiyoruz! Artık kalıcı olarak yaşadığımız bu ülkenin halkıyla ilişkilerimizin bozulmasını, ırkçıların hedefi olmayı kabul etmiyoruz! Parlamento seçimleri gibi kendi geleceğimizi ilgilendiren konularda söz ve karar hakkımızın hiçbir gerekçeyle elimizden alınmasını doğru bulmuyoruz! Daha düne kadar dost ve müttefik oldukları ile övünen Erdoğan-Merkel ikilisinin siyasi çekişmesi arasında ezilmek istemiyoruz!
Bu nedenle, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) olarak Almanya’da yaşayan bütün Türkiye kökenli emekçilere, ‘bu oyuna gelmeyelim’ diyor; 24 Eylül Eylül’de kendi sorunları, talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda sandığa giderek oy kullanmaya çağırıyoruz!
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu
Yönetim Kurulu
08.09.2017, Köln