Almanya Başbakanı Angela Merkel, bir seçim arifesinde daha Türkiye’yi ziyaret ediyor. Bundan iki yıl önce de 18 Ekim 2015’te, 1 Kasım’da yapılan erken seçimler öncesinde Türkiye’ye giderek açık bir şekilde Erdoğan ve partisine destek vermişti. O zaman olduğu gibi bugün de görüşmenin ana konusu sığınmacı pazarlığı.
İki yıl içinde Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri, basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik saldırılar, tutuklamalar, gözaltılar ülkedeki siyasi iktidarın anti-demokratik ve otoriter karakterini daha da belirgin hale getirmiş bulunuyor. Buna rağmen Merkel’in görüşmeler sırasında insan haklarını gündeme getirmesi pek beklenmiyor.
Başbakan Merkel’in kendisi de bir kaç kez Türkiye’de insan hakları ihlallerinin “Alarm verici durumda” olduğunu söylemesine rağmen, pratik olarak hiç bir adım atmadı. Tersine Erdoğan’ın otoriter şekilde yönettiği Türkiye’ye silah satmaya, ekonomik ve siyasi ilişkileri iyi düzeyde tutmaya özen gösterdi.
Otoriter yönetimin önünü açacak “Başkanlık Referandumu”na az bir süre kala Merkel’in Türkiye’ye yaptığı ziyaret açık olarak Erdoğan’a verilmiş bir seçim yardımdır.
Açıkla belirtmek gerekiyor ki, Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü halle hızla AKP Hükümeti ve Erdoğan’ın otoriter rejimine doğru ilerliyor.
Zira son alt aylık bilanço bile bunu açık olarak gösteriyor: 100 bin kamu çalışanı işten atıldı, 150’den fazla gazeteci cezaevine konuldu, yüzlerce televizyon, gazete ve radyo yasaklandı, binlerce dernek yasaklandı, aralarında eşbaşkanların da olduğu 12 HDP milletvekili tutuklandı, 50’den fazla seçilmiş belediye başkanı görevden alınarak yerlerine hükümet görevlileri atandı, çok sayıda grev yasaklandı.
En son Freedom House tarafından yayınlanan rapora göre Türkiye, dünyada özgürlüklerin en fazla kısıtlandığı ikinci ülke oldu.
Bu tablo Başbakan Merkel’in Erdoğan’ın kurmak istediği otoriter düzene neden destek vermemesi gerektiğini açık olarak gösteriyor.
Bu nedenle Başbakan Merkel, ‘mülteci pazarlığı’, ‘ekonomik çıkarlar’ vb. hangi gerekçeyle olursa olsun Erdoğan’a politik destek sunmaktan artık geri durmalı, silah satışını derhal durdurmalıdır. Savaş ve çatışmaları körükleyen, demokrasi ve özgürlükleri ayaklar altına alan Erdoğan liderliğindeki iktidara destek sunmanın, Almanya’ya ve Alman halkına da yarardan çok zarar verdiği görülmeli ve buna uygun hareket edilmelidir.
37 yıl önce kurulan Federasyonumuz bugün de Türkiye’deki insan hakları örgütleriyle, sendikalarla ve gazeteci örgütleriyle dayanışma içindedir.
Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler olarak Başbakan Merkel ve Federal Hükümete çağrımızdır:
- Teme hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan Erdoğan ve hükümetiyle işbirliğine son verilmeli, Erdoğan’a seçim yardımı vermekten derhal vazgeçmelidir!
- Sığınmacı pazarlığı yapmak yerine Türkiye ve Federal Hükümetin Ortadoğu’da sürekli mülteci üreten savaş ve militarist politikalarına son verilmelidir!
- Türkiye’ye silah satışı durdurulmalı, AB üyelik görüşmeleri dondurulmalıdır!
DEMOKRATİK İŞÇİ DERNEKLERİ FEDERASYONU
YÖNETİM KURULU
01.02.2017