24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna‘ya saldırısıyla başlayan savaş ikinci yılını doldurdu. Bugüne kadar her iki taraftan 500 bine yakın insan yaşamını yitirdi, milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu. Tüm dünya halklarının yoksullaşmasına, yaşam koşullarının kötüleşmesine neden oldu.
Bugün bu savaşın büyüme ve yayılma potansiyeli her gün biraz daha artarak devam etmekte. Savaşın başlamasıyla birlikte başını ABD’nin çektiği NATO ülkeleri, Ukrayna’nın kendisini otokratik Rusya’ya karşı savunabilmesi gerekçesiyle Ukrayna’ya her türden silah ve maddi desteği sunmaya başladı. Gelinen nokta da savaşan sadece Rusya ve Ukrayna değil, tüm emperyalist ülkeler dolaylı ya da doğrudan savaşın içerisinde.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasını onaylamak mümkün değildir. Ancak başını ABD emperyalistlerinin çektiği NATO güçlerinin yayılmacı, rakip olarak görülen Rusya’nın kuşatılması ve savaşın kışkırtılması politikası da kabul edilemez. İki yılın sonunda, Batı’nın her türlü desteğine rağmen Ukrayna’nın savaşı kazanması mümkün görünmüyor. Bu tablo karşısında NATO merkezi, savaşın ömrünü uzatmak için Ukrayna’ya daha fazla askeri destek çağrısı yapıyor. Bir yandan Üye ülkelere daha fazla silahlanma dayatırken, savaşı uzatarak ya da geniş bir sahaya yayarak kazanma planları yapıyor.
Fatura emekçilere kesiliyor!
Açıktır ki, savaş uzadıkça can kayıpları daha da artacak ve yıkım tablosu daha da büyüyecektir. Yine savaş uzadıkça Almanya başta olmak üzere pek çok ülkeye maliyeti de ağır olacaktır. Ekonomistlerin tahminlere göre, Almanya son iki yıl içinde Ukrayna savaşına yaklaşık 200 milyar eurodan fazla aktardı. Bir taraftan bütçe açığı gerekçe gösterilerek eğitim, sağlık, ulaşım.. gibi temel alanlardan kesintiler yapılırken, diğer taraftan yüz milyar savaşa ve silahlanmaya ayrılıyor. Almanya’da yaşayan göçmen emekçiler olarak savaşın faturasını ödemek istemiyoruz. Savaşa ve silahlanmaya ayrılan bütçe sosyal alanlara, eğitime, sağlığa, konuta, gençliğe, kadınlara, göçmenlere ayrılsın.
Savaşın durması ve diyalog esas olmalıdır!
Savaşın faturası tüm ülkelerdeki işçi ve emekçilere, halklara kesilirken, kazananı ise silah tekelleri ve sermaye güçleridir. Bunun için bu savaşın durması herkesin önceliği olmalıdır.
Bunun için; Hükümet militarist dış politikadan derhal vaz geçmeli, savaşın bitmesi, barış ve diyaloğun sağlanması için çaba harcamalıdır. Bu temelde başlatılan girişimlere destek olmalı. Silah göndermeye ve silahlanmaya son vermelidir.
Bunun için; Silahların susması, daha fazla insanın ölmemesi, barış sürecinin başlaması için herkesi 24 Şubat Cumartesi günü Almanya’nın değişik kentlerinde yapılacak barış gösterilerine katılarak, barışın sesi olmaya çağırıyoruz!