Bir kez daha onlarca ocağa ateş düştü. Daha yirmisindeki gençler yaşamlarını yitirdi. Bir kez daha anaların göz yaşı ve feryadı göğe yükseldi, yürekleri dağladı. Türkiyeyi yönetenler bir kez daha yaşlı anne ve babalara, gencecik evlatlarını toprağa gömme acısı yaşattı. Yaşamını yitiren askerlerin ve sivil yurttaşlarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor; ölümlerin ve acıların son bulmasını istiyoruz.
Bugüne kadar binlerce insanımızın yaşamını yitirdiği bu acıların çoğalarak büyümesinin asıl sorumlusu, sorunu inkar ve imha politikaları ile çözmekte ısrar eden hükümetlerin politikalarıdır.
Türkiye halklarının barış özlemine AKP, MHP, CHP gibi partiler ve diğerleri, sorunun çözümü için gündeme getirdikleri şiddet politikaları ve onun sonucu eserleriyle ne kadar övünseler azdır! Bugüne kadar 60.000;e yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu politikalardan vazgeçilmelidir.
Yaşanan bu acı olayın ardından devlet yetkililerinin yaptığı açıklamalar esef verici ve sorunu çıkmaza sokan, kan ve intikam kokan açıklamalardır. Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklaması, hükümet temsilcilerinin demeç ve açıklamaları kaygı ve endişe verici, yeni ölümlerin ve acıların habercisidir. 26 kez yapılan, acı ve ölümlerle birlikte sorunun daha da karmaşıklaşmasına neden olan kara harekatının 27.sinin yapılması da soruna asla çözüm getirmeyecektir. Binlerce sivil toplum kuruluşunun, sendikaların, aydınların, barış çağrılarına yanıt vermeyip savaşı körükleyenler yan yana dizilmiş yoksul Türk ve Kürt halkının çocuklarının cenazelerinin sorumluluğunu taşıdıklarını unutturmak amacıyla yaptıkları bu tür açıklamalarla, savaş politikalarında ısrar ederek daha büyük acılara davetiye çıkardıklarını unutmamalıdırlar.
Çözüm için adım atılmalıdır!
Kayıpların en az verildiği dönem, bugün devletin de kabul ettiği dialog sürecinde yaşanmıştır. Acıları dindirmenin, kalıcı barışı tesis etmenin, silahları susturmanın yolu da buradan geçmektedir. Operasyonlar sürdükçe, Kürt halkının demokratik hak ve özgürlükleri için adım atılmadıkça, Kürt halkının temsilcileri ile diyalog ve müzakere yolu geliştirilmedikçe, Türk ve Kürt halkı acılar yaşamaya devam edecektir. Bunun sorumlusu da bu politikalarda ısrar edenler olacaktır.
Türk ve Kürt halklarının eşit ve kardeşce yaşamasının olanaklı olduğuna inan bizler, çatışmaların derhal durdurulmasını, silahların susmasını istiyoruz. Avrupa’da yaşayan tüm emekçileri bugün cılız da olsa barış çabalarına destek vermeye, kin ve intikam çığlıklarına itibar etmemeye çağırıyoruz!