2008’de ortaya çıkan krizin faturasını emekçilere kesmeye çalışan patronlara karşı başta Amerika, Şili, Yunanistan ve İtalya olmak üzere dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler “krizin faturasını sorumluları ödesin!” diyerek alanlara çıktılar. Hak gasplarıyla, işten çıkarmalarla, yoksulluğun kıskacına itilen işçi ve emekçiler, gençler, sermayenin kemer sıkma politikalarına karşı işgal, grev ve eylemlerle karşı koymaya çalışıyorlar.
Euro’yu kurtarma adına arka arkaya zirveler düzenleyen hükümet ve finans çevreleri ise, demogojik söylemlerle zenginlere ve bankalara yeni olanaklar yaratmak için çabalıyor. 2008’de ortaya çıkan krizden buyana, zenginlere ve bankalara sunulan olanaklarla krizin asıl sorumlusu olan tekellerin karları olağan üstü arttı.
Krizden en karlı çıkan Alman sermayesi ve hükümeti, Avrupayı kurtarma adı altında Avrupa halklarının tamamen açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmesi için, tüm ülkelerde sosyal kısıtlamaları dayatıyor.
Bugün Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşanan krizin nedenlerinden biride, senelerdir Alman hükümetinin kendi işçi ve emekçilerine karşı uyguladığı politikalardır; Senelerdir işçi ve emekçilerin ücretlerini düşürenler, sağlıktan-eğitime tüm alanlarda kısıtlamalara gidenler, Hartz IV gibi yasalarla insanları yoksulluğa mahkum edenler, paraları bankalara ve zenginlere aktaranlar, bu olanaklarla başta Yunanistan olmak üzere bir çok ülkeyi yağmalayıp iflasa sürükleyenlerin, krize çare olmaları mümkün değildir.
Bugün Euro’yu kurtarma adına hazırlanan, aslında bankaları ve finans kuruluşlarını kurtarmaya yönelik paketlerin faturası da emekçilere kesiliyor. Yunan ve Portekiz halklarına zorla kabul ettirmeye çalıştıkları yaşam koşulları, tüm Avrupa emekçilerinin kapısını çalıyor.
Bunun için bu gün dayanışma günüdür, sermayenin saldırılarına karşı mücadele günüdür.
12 Kasım’da;
« Krizin faturasını zenginler ödesin,
« Bankaların ve finans kuruluşlarının diktasına hayır,
« İş süreleri tam ücret karşılığı kısaltılsın,
« Kısıtlamalara ve hak gasplarına son verilsin,
« Ücretler yükseltilsin talepleri ile yapılan yürüyüşlere katılalım.