Almanya bir kez daha ırkçı bir katliamla sarsıldı. Çarşamba gecesi Hessen eyaletinin Hanau kentinde iki ayrı semtteki nargile kafelere aşırı sağcı kişi ya da kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda, çoğu genç göçmen olmak üzere 9 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda kişi de yaralandı.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) olarak öncelikle bu alçak saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Güvenlik birimleri ve basında yer alan bilgilere bakıldığında katliamın yabancı düşmanı, ırkçı-faşist görüşler nedeniyle işlendiği anlaşılıyor. Keza bırakılan mektup ve video görüntüsü de bunu doğruluyor.
Almanya gibi bir ülkede ırkçı-faşistler tarafından böyle bir katliamın işlenmesi ne yazık ki bizler için şaşırtıcı olmamıştır. Çünkü, son birkaç yıldır gelişip güçlenen ırkçı faşist parti ve hareketlerin, aynı zamanda silahlanarak bu türden katliamlar yapmaya hazırlandığı istihbarat birimleri tarafından hazırlanan raporlarda da ifade ediliyordu. Kısa bir süre önce sinagoglara, camilere yönelik saldırılar, geçen yıl Kassel valisi Walter Lübcke’nin katledilmesi bunu göstermişti.
Hanau saldırısıyla, ırkçıların göçmenlere yönelik saldırılarının yeni bir düzeye ulaştığı anlaşılıyor. Irkçı terör örgütü NSU’nun 2000-2007 yılları arasında işlediği seri cinayetler, Hanau’da kitlesel tarzda cinayet işleme şeklinde devam etmiştir. NSU cinayetlerini işleyenlerin hak kettikleri cezayı almamalarının, diğer Neonazileri cesaretlendirdiği Hanau’da bir kez daha görüldü.
Keza ülkedeki göçmenleri siyasi istismar konusu yapan ve potansiyel suçlu gibi gösteren politikalar, Neonazilerin bu türden cinayetler işlemesine zemin hazırlamaya devam ediyor. AfD’nin eyalet ve federal parlamento milletvekilleri her gün göçmenlere, sığınmacılara, Müslümanlara karşı nefret dolu açıklamalar yaparak, düşmanlığı körüklüyorlar. Federal Hükümeti’in ırkçı-faşist propagandaya çoğu zaman göz yumduğu ya da sessiz kaldığı da sır değil.
Hanau katliamı, daha önce Mölln’de ve Solingen’de olduğu gibi biz Türkiye kökenli göçmen emekçileri derinden sarsmıştır. Ama biz Almanya’nın sadece göçmen düşmanı neonazilerden, faşistlerden ibaret olmadığını çok iyi biliyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de Almanya’da ırkçılığa, yabancı düşmanlığına karşı çıkanların toplumun çoğunluğunu temsil ettiğinin farkındayız. Saldırıdan hemen sonra pek çok kentte antifaşistlerin ve demokratik kamuoyunun tepki göstermesi ve eylem çağrısı yapması da bunu gösteriyor.
DİDF olarak, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenleri bulundukları her yerde Alman emekçileriyle, gençleriyle, kadınlarıyla birlikte ırkçılığa, yabancı düşmanlığına, neonazilere karşı omuz omuza sokağa çıkmaya, mücadele etmeye çağırıyoruz. Federal hükümeti, ırkçı-faşist örgütleri, göçmenlere karşı nefret körükleyen propagandayı acil bir şekilde yasaklamaya çağırıyoruz.
DEMOKRATİK İŞÇİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (DİDF)
YÖNETİM KURULU
Köln, 20.02.2020