Ortadoğu halklarının baharın gelişini, zorbalığa isyanla birleştirerek geleneksel olarak kutladığı Newroz bütün dünya halklarına kutlu olsun.
Başta Kürt halkı olmak üzere Newroz’u bu yıl Ortadoğu’da daha zor koşullarda karşılıyoruz. Çünkü günümüzün Dehak’ları halka karşı zorbalığa, zalimliğe devam ediyorlar: Kendi iktidarlarını korumak için halka karşı daha fazla zulüm, daha çok yoksulluk ve adaletsizlik dayatıyorlar.
Ne var ki, Newroz sadece Dehak’ların tarihi değildir! Hak hukuk tanımayan zorba Dehak’lar kadar, zalimliğe boyun eğmeyen Kawa’ların ve barış, kardeşlik, özgürlük için verilen mücadelenin de tarihidir Newroz…
Zorbalıkla ayakta kalmaya çalışan günümüzün Dehak’larından biri de bugün Türkiye’de işbaşında olan iktidardır. Ve bu iktidar, hak hukuk tanımadan, adalet ve özgürlükleri yok ederek sürdürdüğü yönetimini daha da güçlendirmek için 16 Nisan referandumuna hazırlanıyor. Demokratik hak ve özgürlükleri tamamen ayaklar altına almayı amaçlayan iktidar, Türk-Kürt, Alevi-Sünni bütün halkın hayatını karartacak değişiklik için onay istiyor.
Ancak ne var ki bu coğrafya halkları bir avuç azınlığın çıkarları ve iktidarı için savaş, zulüm ve sefalete boyun eğmeyecektir! Barış, özgürlük ve kardeşlik içinde bir hayat sürebilmek için diktatörlük dayatmalarına razı olmayacaktır.
Avrupa’da yaşayan biz Türkiye kökenli emekçiler, yalan ve zorbalıkla hüküm sürmek isteyen iktidarın değil, barış, özgürlük ve demokrasi isteyen Türkiye ve Ortadoğu halklarının yanındayız. Bu yüzden 16 Nisan referandumunda oyumuz demokrasi ve özgürlükten yana olacaktır. Çünkü kan ve gözyaşı ile ayakta durmaya çalışan bu iktidara, ‘Hayır’ demezsek ülkeyi de halkı da daha zor günler beklemektedir.
İktidarın, referandumda daha fazla oy alabilmek uğruna Avrupa’da yaşamakta olan bizleri Alman, Hollandalı vd. Avrupalı haklarla karşı karşıya getirmekten çekinmeyen pervasız ve sorumsuz tutumu da bizler için uyarıcı olmalıdır. Kutuplaşmaya, kavgaya ve zorbalığa dayalı bu siyasetin ne bizim hayatımıza ne de ülkenin geleceğine yararı olmadığı gibi tersine zarar vermektedir.
Diğer taraftan Almanya vd. Avrupalı devletlerin Ortadoğu’da savaşı, göçü ve Kürt halkının acılarını arttıran iki yüzlü politikalarına da bir kez daha ‘hayır’ diyor, kendi çıkarları uğruna bölgedeki antidemokratik iktidarlara sundukları askeri, siyasi ve ekonomik desteğe son vermelerini talep ediyoruz.
DİDF Yönetim Kurulu olarak, halkların eşit, özgür ve demokratik bir ortamda yaşayabilmesi, Kürt sorununun demokratik çözümü için bir an önce adımlar atılması umuduyla bütün Ortadoğu halklarının Newroz’unu kutluyoruz.
Newroz kutlu olsun.
Pîroz be!
DIDF Yönetim Kurulu
Köln, 21.03.2017