İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok belediye başkanı ve çalışanına yönelik hazırlanan iddianame kamuoyuna açıklandı. 3900 sayfayı bulan ve Ekrem İmamoğlu’na 2000 yıldan fazla hapis cezası istenen iddianame tamamen Erdoğan iktidarının istekleri doğrultusunda muhalefete karşı hazırlanmış saldırıların yargı eliyle devamıdır.  

Kamuoyu nezdinde hukuki hiçbir dayanağının olmadığına inanılan tutuklamaların, yıllarca sürmesi beklenen ve itirafçılara dayanan bu davanın esas nedeninin hak-hukuk olmadığıbilinmektedir. Erdoğan iktidarı yargıyı da denetimine alarak muhalefet olan herkesi susturarak tek adam diktatörlüğünü pekiştirmeye çalışmaktadır.

Bir yandan, işçilerin greve çıkması, öğrencilerin boykot etmesi, gazetecilerin gerçek haber yapması, çevre tahribatına ve doğal yaşam alanlarının talan edilmesine karşı çıkan çevreciler, köylüler baskılarla, tutuklamalarla, tehditlerle engellenmeye çalışılırken, kendisine rakip gördüklerini susturmaya çalışmakta. Milyonlarca insanın oy verdiği belediye başkanları sudan gerekçelerle görevden alınarak, seçme-seçilme hakkı da gasp edilmektedir.

Geçtiğimiz ay Türkiye ziyareti gerçekleştiren Almanya Başbakanı Merz, bütün bu anti-demokratik uygulamalara karşı tek bir kelime etmemiştir. Herkesin gözleri önünde gerçekleşen bu hukuksuzluğa sesini çıkarmayarak, açıktan destek vermiştir. Bunların dönem dönem demokrasiden, insan haklarından bahsetmeleri kimseyi kandırmamalıdır. Çıkarlarına gelen her türden insanlık dışı saldırılara açıktan destek verdikleri onlarca kez görülmüştür.

Türkiye’deki demokrasi güçlerinin bu baskılara karşı mücadelesini destekliyor, tutuklu bulunan tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Yargı eliyle Muhalefeti susturmak için uygulanan ‘yargı darbesinden’ derhal vazgeçilmelidir. Tüm emekçileri ve demokratik kurum ve kuruluşları demokrasi güçleriyle dayanışmaya ve demokratik bir Türkiye mücadelesi verenlere destek vermeye çağırıyoruz