21 Mart Irkçılığa Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve Kürt halkının ulusal bayramı Newroz dolayısıyla bir açıklama yapan Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenleri ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı mücadeleye çağırdı.
DİDF Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Birleşmiş Milletler tarafından 1966 yılında, 21 Mart’ın Irkçılığa Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edilmesinin üzerinden tam 47 yıl geçti. Ancak buna rağmen pek çok ülkede ırkçı ve faşist akımlar varlığını sürdürüyor, kendisinden olmayanlara yönelik her türlü nefreti körüklüyor, cinayetler işliyor. Bu durum yaşadığımız Almanya için de geçerli. Egemen sınıflar Neonazi örgütleri yasaklama, onlara karşı güçlü bir mücadele yürütme yerine, aksine bu örgütlerin varlığını sürdürmesi için çaba sarf ediyorlar. 8’i Türkiye kökenli olmak üzere toplam 9 göçmen esnafı katleden terör örgütü NSU hakkında ortaya çıkan bilgiler ve belgeler, bu örgütün istihbarat örgütleriyle bağlantılı olduğunu açıkça göstermektedir. Cinayetlerin Neonaziler tarafından işlendiğinin ortaya çıkmasından bu yana, katillerin arkasında kimler olduğu tam olarak aydınlatılamadığı gibi, 17 Nisan’da Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülecek davada da kapılar kamuoyuna kapatılmış durumda.
Almanya, bir kez daha 21 Mart’a ırkçılıkla mücadele konusunda başarısız bir tabloyla giriyor. 21 Mart öncesinde, Federal Konsey tarafından alınan karara rağmen, koalisyon ortakları CDU/CSU ve FDP’nin, faşist NPD’nin yasaklanması için Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya yanaşmaması da bu hükümet tarafından ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı ciddi adımların atılmayacağını bir kez daha gösteriyor.
Hükümetin ırkçı partilerin yasaklanması konusundaki tavrı, bu ülkede antifaşist mücadelenin önemini bir kez daha göstermiştir. Yıllardır sokakta ırkçıların gösterilerini engelleyen, barikatlar kuran, çoğu zaman da güvenlik güçlerinin hedefi haline gelen antifaşistler ve demokratik güçler, bundan sonra ırkçı-faşist örgütlerin yasaklanması için daha güçlü bir mücadele yürütmekle karşı karşıyalar. Almanya’da yaşayan biz Türkiye kökenli göçmenleri de, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı dünden daha fazla antifaşist güçlerle birlikte, omuz omuza bir mücadele bekliyor. Bu vesileyle bir kez daha herkesi, ırkçı-faşist partilerin yasaklanması ve her türden ırkçılığa-ayrımcılığa dur demek için mücadeleye davet ediyoruz. Irkçılığın ve yabancı düşmanlığın olmadığı bir ülke ancak birlikte mücadeleyle; ortak yaşamın güçlenmesiyle mümkündür” denildi.
NEWROZ PîROZ BE!
DİDF tarafından yapılan açıklamada ayrıca 21 Mart dolayısıyla Kürt halkının ulusal bayramı Newroz da kutlandı. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Her yıl umudun ve direnişin sembolü olarak kutlanan Newroz, bu yıl Kürtler için olduğu kadar, tüm Türkiye ve Ortadoğu halkları için barış ve demokratik çözüm kutlamalarına sahne oldu. Bir hafta önce başlayan Newroz kutlamaları, kimi provokasyonlara rağmen savaşa ve şiddete, inkara ve asimilasyona karşı, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik çağrıları olarak kutlanıyor. AKP Hükümeti ile PKK lideri arasında başlayan görüşmeler, Newroz’a yeni bir anlam ve hava katmış oldu. Ateşkesin ilan edileceği, silahların susacağı, Kürtlerin hak ve özgürlükleri için adım atılacağının konuşulduğu bir döneme giriyoruz. Siyasi mücadelenin, demokratik ortamın genişlemesi silahı bir araç olmaktan çıkaracak ve yaşamı normalleştirecektir. Bu gelişmeler tüm halklarımız için umut vericidir.
Türkiye ve Avrupa’da yaşayan Kürtlerin ve Ortadoğu halklarının heyecan ve coşkuyla kutladığı Newroz Pîroz Be! Newroz Kutlu Olsun!”