Son haftalarda Almanya’nın değişik şehirlerinde camilere yönelik gerçekleşen kundaklama eylemlerini kınıyor, hükümetten saldırıları aydınlatmasını talep ediyoruz.
Irkçı-ayrımcı politikaların yoğunlaştığı, yerli ve göçmen emekçiler içerisinde önyargıların derinleştiği, Türkiye kökenli emekçilerin kendi içinde kutuplaştırıldığı bir süreçte gerçekleşen saldırılar, Almanya’da ortak geleceğimiz konusunda endişeleri artırmaktadır.
Emekçileri dini ve etnik temelde ayrıştırmaya, insanları dini ve etnik kimlikleri üzerinden tanımlamaya çalışan politikaların ırkçı-faşist saldırıların zeminini güçlendirdiği bilinmektedir.
Bunun için kim tarafından yapıldığına bakılmadan emekçilerin inancına, etnik kimliğine göre bölmeye çalışanlara karşı çıkmadan, ırkçı-emekçi düşmanı saldırıları ve politikaları püskürtmek mümkün değildir.
Son bir yıl içinde camilere yönelik çok sayıda ırkçı saldırının olduğu bilinmesine rağmen, Kürt gençleri tarafından gerçekleştirildiği üzerinden süren tartışmaların da bu böl yönet politikalarının bir parçası olduğunu, Afrin’de devam eden savaşa karşı çıkan Kürt, Türk ve değişik uluslardan binlerce insanı kıriminalleştirme girişimi olarak değerlendiriyoruz. Emekçileri bu türden söylemlere kulak asmamaya, Türkiye kökenliler arasında ayrımın derinleştirmek isteyenlere destek vermemeye çağırıyoruz.
Bugün değişik inançtan ve etnik kökenden insanların daha da yakınlaşması, ortak sorunları için birlikte hareket etmesi, işsizliğe, yoksulluğa, ırkçılığa, silahlanmaya ve savaşa karşı durmasının zorunlu olduğu bir süreçten geçiyoruz.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak Almanya’da yaşayan tüm Türkiye kökenli emekçileri, yerli emekçilerle birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmeye, her türden ırkçı-ayrımcı politikalara ve saldırılara karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Hükümet bir an önce ırkçı saldırılara zemin hazırlayan politikalardan vazgeçerek, yerli ve göçmenlerin eşit ve kardeşçe yaşamasının hukuksal, sosyal, politik olanaklarını genişletmelidir.
DEMOKRATİK İŞÇİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (DİDF)