Ortadoğu‘nun kadim halklarından Kürtler, bu yıl ulusal direniş bayramları olan Newroz’u olağanüstü koşullarda kutlamaya hazırlanıyor. Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Almanya’da adeta kuşatma altına alınan Kürt halkıyla dayanışma bugün her zamankinden daha büyük bir önem kazanmış bulunuyor.
Emperyalist devletler tarafından Suriye’nin paylaşım planları çerçevesinde silahlandırılan, finanse edilen Ortaçağ zihniyetindeki İslamcı terör örgütlerine karşı savaşarak önemli başarılara imza atan Kürt halkı ve onun örgütleri, şimdi bölge gericiliklerinin hedefi haline gelmiş durumda.
Kürt halkının Suriye’nin kuzeyinde (Rojava) diğer halklar ve inançlarla birlikte inşa ettiği özerk yönetim biçimi, bugün bölgenin içinde bulunduğu savaş ve kaos ortamından çıkışa örnek olması gerekirken, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri ve emperyalist devletler bunu yok etmek için adeta elbirliği yapmış durumda.
Kürt halkının elde ettiği kazanımları yok etmek için 20 Ocak’tan beri Rojava’nın Afrin kantonuna yönelik askeri işgal harekatı sürdüren Erdoğan yönetimindeki siyasi iktidar, Suriye’de Kürtlerin kendisini yönetmesini Türkiye’nin bir “beka sorunu” haline getirmiş ve bölgeyi ateş çemberine çevirmiştir. Yaklaşık iki aydır süren işgal harekatı kapsamında yüzlerce kadın, çocuk, sivil ve asker yaşamını yitirmiştir.
Şurası açıktır ki; Afrin başta olmak üzere Rojava kantonlarından bugüne kadar Türkiye’nin geleceğini tehdit eden bir saldırı olmadığı gibi, sürekli barış ve kardeşlik içinde yaşamaya dair çağrılar yapılmış, ancak bunların hiç birisi dikkate alınmamıştır.
İçeride ise başta Kürt halkı olmak üzere bütün muhalefet hareketine, işçi sınıfına ve emekçilere karşı OHAL adı altında tamamen hukuk dışı ve antidemokratik kapsamlı saldırılar sürmektedir. Yıllardır Türkiye içinde Kürtlere karşı izlenen baskı ve terör politikası gelinen aşamada Türkiye dışında yaşayan Kürtlere de yönelmiş, Suriye Kürtlerinin kendi geleceğini belirleme hakkını kanla bastırma çabasına dönüşmüştür.
Bu savaşa Alman devleti de açık destek vermektedir. Almanya, Türkiye hükümetinin savaşı sürdürmesi için silah satmakla kalmayarak, yaptığı siyasi pazarlıklar sonucu burada yaşayan Kürtleri baskılama, demokratik haklarını sınırlamaya çalışmaktadır.
Başta Kürt kurumları olmak üzere pek çok ilerici-demokratik örgüt tarafından Afrin saldırısını protesto etmek için düzenlenen gösteri ve yürüyüşlere güvenlik birimleri keyfi olarak engeller çıkarak, en temel demokratik hakkın kullanılmasını engellemektedir.
Türkiye hükümetinin Afrin’i işgal hareketine derhal son vermesi, Almanya’nın Türkiye ye silah satışlarını durdurması ve Kürt kurumları üzerindeki antidemokratik baskılara son vermesi, uluslararası kurumların Afrin de yaşanan katliamlara karşı üç maymunu oynamaktan vazgeçmesi taleplerimizi dile getirmek için herkesi Newroz etkinliklerine katılmaya çağırıyoruz
DİDF YÖNETİM KURULU
Köln, 12.03.2018