Konya’da 3’ü kadın 7 Kürt vatandaşın acımasızca katledilmesini lanetliyor, yakınlarını kaybedenlerin acısını paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz. Katliamın sorumlusu sadece tetiği çeken katiller değildir. Olayın öncesi olmasına rağmen, mayıs ayındaki saldırıdan sonra saldırganların hepsinin savcılık ve polis tarafından serbest bırakılması ve can güvenliği olmamasına rağmen aileyi korumak için hiçbir önlem alınmaması göz göre göre katliamı hazırlamıştır. ‘Biz ülkücüyüz’ diyen faşist saldırganlar bir an önce tutuklanmalı ve gereken ceza verilmelidir. Aylardır halkı kutuplaştıran, Kürt halkına yönelik düşmanlık yayan AKP/MHP hükümetinin sözcüleri olayın Kürt-Türk çatışmasıyla ilgisi olmadığı açıklamalarını yaparak, bu katliamın oluşmasında kendi sorumluluklarının üstünü örtmeye çalışıyorlar.
Konya’daki katliamın sorumlusu, son dönemlerde Türkiye’de estirilen politik atmosferdir. Halkın oylarıyla seçilen HDP’li politikacıları ‘terörist’ naralarıyla hapishanelere dolduran yargı sistemi, HDP’lilere ‘size yaşama şansı yok’ diyen İçişleri Bakanı, kayyumlarla belediye başkanlarını görevden alan antidemokratik uygulamalar, İzmir’de cihatçı katilin HDP binasına yaptığı baskınla Deniz Poyraz’ı katledenler aynı atmosferin yaratılmasının sorumlusu, Konya katillerinin suç ortaklarıdır. Asıl sorumlular, iç ve dış politikadaki açmazlar arttıkça, kendilerini ayakta tutmak için Türk-Kürt düşmanlığı üzerinden emekçileri kutuplaştırarak, ırkçı-milliyetçi politikalar üzerinden iktidarlarını devam ettirmek isteyenlerdir.
Sahte düşmanlar yaratarak, artan yoksulluğa ve işsizliğe karşı Türk, Kürt ve diğer milliyetlerden emekçilerin ortak mücadelelerinin önünü kesmek isteyen AKP-MHP hükümeti, onların yandaşları, onlarla birlikte gerek Kürt halkının ve demokratik-barışçı çözümün karşısında duran, gerekse mültecilere karşı nefret ortamını yaratan çevrelerdir.
Türkiye’de yaşanan bu politikaların yanı sıra, orman yangınlarıyla ülkenin en değerli zenginliklerinin, doğasının yok edilmesi, baskı ve tehdit politikasının yurt dışında yaşayan gazetecilere ve muhaliflere kadar yaygınlaştırılması da kaygı vericidir.
DİDF olarak, Konya katliamının hesabının sorulması için, ırkçı-milliyetçi politikalara karşı Türkiye Halklarının barış ve demokrasi mücadelesini destekliyoruz. Tüm emekçileri halklar arasında kardeşliği ve dayanışmayı güçlendirmeye çağırıyoruz!
DİDF Yönetim Kurulu
31 Temmuz 2021