Ver.di iki ayı aşkın bir süredir Aşağı Saksonya, Bremen ve Hamburg’da toplu sözleşme kapsamındaki 58 şirkette çalışan yaklaşık 12.000 liman işçisinin ücretlerinin arttırılması için ZDS ile müzakereler yürütüyor. Sonuç alınamayan yedi tur görüşmenin ardından meslektaşlar yeniden uyarı grevine başladı. Uyarı grevi Cumartesi sabahına kadar sürecek. Şimdi işverenler grevi yasaklamak istiyor! Limanlarda çalışan işçi kardeşlerimizin hepimizin desteğine ve dayanışmasına ihtiyacı var – şimdi!
Birleşik Hizmetler Sendikası (ver.di) 3 Mayıs’tan bu yana Alman Liman İşletmeleri Merkez Birliği (ZDS) ile limanlardaki yaklaşık 12.000 çalışanın ücret artışı konusunda müzakereler yürütüyor. Ancak yedi tur müzakereden sonra bile ZDS ciddi bir teklifte bulunmadı. ZDS tarafından 13 Temmuz’da hazırlanan son sözde teklif bile, işçilerin talep ettiği enflasyon tazminatı yerine reel ücret kaybını güvence altına alıyor!
İŞÇİLER NE TALEP EDIYOR?
Ver.di, toplu sözleşme kapsamındaki Aşağı Saksonya, Bremen ve Hamburg’daki 58 şirkette çalışan yaklaşık 12.000 çalışan için saat başına 1,20 Avro ücret artışı ve on iki aylık toplu sözleşme dönemi için enflasyona karşı gerçek bir tazminat talep ediyor. Buna ek olarak Ver.di, dolu konteyner şirketleri için yıllık ödeneğin 1.200 Avro artırılmasını talep ediyor.
BUNU ISTEMEK ÇOK MU FAZLA?
Ver.di Federal Toplu İş Sözleşmesi Komisyonu’nun 28 Nisan’da Limanlar için aldığı karar hiçbir şekilde çok fazla değil – aksine tam olarak doğru: ücretlerin saat başına 1.20 Euro + gerçek enflasyon tazminatı kadar arttırılması. Enflasyon, zenginlere kıyasla düşük gelirli işçi haneleri tarafından daha fazla hissedilmektedir. İşçi sınıfı haneler için gıda maliyetleri, DESTATIS tarafından belirtilen yüzde 9,7 yerine, gelir düzeyine bağlı olarak yüzde 20-25’e kadar çıkmaktadır. Aynı durum enerji ve yakıt fiyatları için de geçerlidir. Bunlar, zenginlerin hanelerine kıyasla işçilerin hanelerine çok daha ağır bir yük bindirmektedir!
GREV HAKKINI SAVUNUN!
Grev hakkı temel bir haktır. Federal İş Mahkemesi (Bundesarbeitsgericht, BAG) de 1980’lerde şu kararı vermiştir: „Sendika uyarı grevleri, barış yükümlülüğünün sona ermesinden sonra, toplu pazarlık devam ederken bile yapılabilir“ (BAG v.12.09.1984). İşverenler olaylara farklı bakıyor. Limanlardaki ilk uyarı grevinin ardından BDA Başkanı Rainer Dulger, „şirketlerin acilen malzemeye ihtiyaç duyduğu bir dönemde greve gidilmesinden büyük rahatsızlık duyduğunu“ söyledi. Belki de ihtiyaç duyulan şey, grev hakkını da ortadan kaldıran bir ‚ulusal olağanüstü hal’dir.“ Ver.di genel başkanı Frank Werneke haklı olarak, „Bu anti- demokratik bir zihniyetin ifadesidir. Grevlerin amacı, işçilerin ve sendikaların taleplerinin gerçekleşme şansına sahip olması için ekonomik baskı uygulamaktır. Güzel mavi gözlerimiz yüzünden müzakere masasında hiçbir zaman bir şey elde edemedik, ancak iddialı olursak ve şüphe durumunda çatışmaya girebilirsek. Uyarı grevinin ilk gününde (14 Temmuz), bazı liman lojistik çalışanları Bremen, Oldenburg ve Wilhelmshaven’daki iş mahkemelerine uyarı grevini durdurmak için ihtiyati tedbir başvurusunda bulundu. İş mahkemeleri ihtiyati tedbir başvurularını şimdilik reddetmiştir. Ancak Hamburg İş Mahkemesi bu uyarı grevinin devam edebileceğine, ancak 26 Ağustos’a kadar başka bir endüstriyel eylem yapılmayacağına karar verdi. Bu, Hamburg İş Mahkemesi’nin bir grevi yasakladığı ilk olay değil. Geçmişte GDL (tren sürücüsü grevleri) ve Ver.di (gündüz bakım merkezi grevleri) tarafından yapılan birçok grevi yasaklamıştı.
DAYANIŞMAYA IHTIYAÇ VAR!
Limanlardaki meslektaşlarımız, uyarı grevlerinin yasaklanması için yapılan bu ihtiyati tedbir başvurularından sonra artık „sadece“ ücret artışları için mücadele etmiyorlar. Şu andan itibaren grev hakkını savunmak için de mücadele ediyorlar! İşçileri yalnız bırakmamalıyız.
STREIK HAFEN FLYER ALLE TÜRKISCH.PDF