Son yıllarda işçilerin en büyük sıkıntılarından biri de işten atılma tehdidine maruz kalmaları. Birçok firmanın kapandığı ya da daha ucuz işçi almak üzere işten çıkarmaların arttığı günümüzde ‘ya ben de atılırsam korkusu’ işçilerin hayatını perişan ediyor.
İşçilerin bir kısmı hak ettikleri tazminatlar verilmeden sokağa atılırken, atılmayanlar ise en kötü şartlarda çalışmaya razı ediliyorlar.
Yine son yılların tecrübesi göstermiştir ki, bunu engellemenin tek yolu ise, işçilerin duruma itiraz edip hakları için direnişe geçmeleridir.
Duisburg’da işten atılma tehdidi altındaki Klüh ve Uniweg işçileri de hakları için mücadele etme yolunu seçen işçilerden. Farklı işyerlerinden olsalar da aynı sorunları yaşayan ve aralarında çok sayıda Türkiye kökenli göçmenin de bulunduğu Klüh, Uniweg ve Duisburg çevresindeki birçok işletmeden işçiler, Klüh işçilerinin çağrısı üzerine bir toplantı yaparak yaşadıkları sorunu ve çözüm yollarını tartıştılar.
IG Bau’dan sendikacıların yanısıra ver.di, Sol Parti, SPD ve DİDF’ten temsilcilerin de katıldığı toplantıda, Almanya genelinde benzer sorunların giderek arttığı ve ancak güçlü bir işçi dayanışması ile hakların korunabileceğine dikkat çekildi. (YH)
Klüh Service Management
Klüh Service Management GmbH, 40 bin işçi ve yıllık 620 milyon Euro cirosuyla temizlik sektöründeki en büyük firmalar arasında yer alıyor. Şirket bünyesinde Düsseldorf Havaalanı’nda uçak temizliği yapan 160 işçi çalışıyor. Sektör genelinde olduğu gibi Klüh’de de azgın bir sömürü gündemde. Geçen yıl sonunda Untertürkheim Daimler Fabrikası’nda temizlik yapan Klüh işçileri, İşyeri İşçi Temsilciliği (BR)’nin de desteğiyle olan biteni kamuoyuna yansıttılar. Fazla mesailerin ödenmemesi, sözleşmede olmayan işlerin yaptırılmak istenmesi, çalışanların cinsiyetçi ve ırkçı küfürlerle aşağılanması vb. insanlık dışı uygulamalar ortaya çıkınca Daimler, Klüh’le sözleşmesini iptal etmek zorunda kalmıştı.
KİM NE DEDİ?
IG BAU sendikası sekreteri Kai Schwabe: Klüh temizlik işçilerinin işyerlerini kaybetmemek için verdikleri mücadelenin arkasındayız.
Sol Parti Duisburg İl Başkanı Kenan İlhan: Sol Parti olarak işçilerin bu haklı mücadelesini destekliyoruz. İşsizliğin artmasına neden olan bu durumu protesto ediyoruz. Asgari ücret anlaşmaları mutlaka yapılmalıdır.
SPD Federal Parlamento Milletvekili Bärbel Bas: Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz. 2004 yılında ortaya çıkan taşeron firmalardan sonra ucuz işgücü yaratıldı. Bu firmalara mutlaka sınırlarının belirtilmesi gerekir.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Yönetim Kurulu üyesi Serdar Derventli: İşçilerin taleplerini sonuna kadar destekliyoruz. Ucuz işgücü yaratılarak emekçilerin daha fazla köleleştirilmesine ve işçilerin işyerlerini kaybetmesine karşı birlikte mücadele edeceğiz.
UNİVEG firması BR temsilcisi Murat Pehlivan: Bizim işletmemizde de çoğunluğu Türkiye kökenli göçmen olan 260 işçi işten çıkarılacak. Sendika tarafından bugüne kadar yalnız bırakıldık. Sosyal plan adı altında sadaka verir gibi bizi gözden çıkarmalarına sessiz kalmayacağız. Metro şirketi grubunun yaptığımız işi elimizden alması kabul edilir bir durum değil. Küçük rakamlarla işçileri sokağa atmak istiyorlar. Sadaka değil yıllarca emek harcadığımız firmadan haklarımızın verilmesini talep ediyoruz.
Klüh işçileri direniyor
Düsseldorf Havaalanı’ndaki Klüh işçileri temizlik sektöründe mücadeleci duruşlarıyla göze çarpıyorlar. İşçiler bu kararlılıkları ve dayanışma sayesinde hem çalışma koşullarının iyileşmesini sağladılar hem de bölgedeki diğer işletmelerde benzer sorunları yaşayan işçilere destek verdiler.
Örneğin 2005/2006 yılında havaalanındaki Gate Gourmet işçilerinin altı aylık grevi ve 2009 yılı sonunda IG Bau tarafından gerçekleştirilen temizlik işçilerinin grevlerine aktif destek vererek örnek işçi tavrı sergilediler. Kendi işletmelerinde de çalışma saatleri havuzu uygulamasına geçilmesini ve parçalanmış vardiyaları engellediler. Ve bu yıl yapılan BR seçimlerinin ardından yedi kişilik BR’nin tüm üyeleri patronun saldırılarına karşı tek vücut halinde mücadeleyi sürdürüyorlar.
Düsseldorf Havaalanı’nda uçak temizliği yapan Klüh’ün en büyük müşterilerinden biri de Almanya’nın ikinci büyük uçuş şirketi olan Air Berlin. 2011 yılındaki ihalede temizlik masraflarının yüzde 20 azaltılmasını talep eden Air Berlin, kabul edilmemesi halinde Klüh’le sözleşmenin iptal edileceğini bildirdi. İşçilerin başka bir firmaya mı devredileceği ya da sosyal planla işten mi atılacağı henüz belli değil. Temizlik işinin devredilebileceği firmaların başında ise yüzde 51’i Klüh’e, yüzde 49’u da Düsseldorf Havaalanı’na ait olan DLG Personalservice GmbH adlı taşeron firma geliyor. Diğer taraftan Air Berlin’in çözüm önerilerinin tümü işçilerin birliğini ve mücadeleci BR’nin dağıtılmasını hedefliyor.
DANIŞIKLI DÖVÜŞ
Olayın detaylarına inildiğinde, Klüh’le Air Berlin arasında işçiler ve işçi temsilciliğine karşı danışıklı dövüş ypıldığı açıkça görülüyor. Klüh, BR ile görüşmeler konusunda Helmut Naujoks adındaki bir avukatı görevlendirdi. Naujoks, patronların BR’lere karşı mücadelesinde saldırgan çizgisiyle Almanya çapında tanınan biri. ‘İşten atılamayanların işten atılması’ adlı kitabında ve seminerlerinde mücadeleci BR’lerin nasıl dağıtılabileceği konusunda patronlara yol gösteriyor. Onun yöntemleri Günter Wallraff’ın ‘Aus der schönen neuen Welt- Yeni Güzel Dünyadan’ adlı kitabında da teşhir edilmekte. Naujoks, işinin BR’lerin işyerini terk etmesini sağlamak olduğunu ve parasını bu yolla kazandığını açıklamıştı. Naujoks’u tutmak çok pahalı olduğundan ancak BR’nin kovulmasının ve işçi çıkarılmasının zor olduğu işletmeler tarafından avukat olarak tutuluyor.
Klüh ve Naujoks, Klüh işçilerine karşı savaşını henüz kazanmadılar. Nisan ayında işçiler, havaalanında ilk protestolarını yaptılar. 23 Haziran gününden itibaren Klüh işçileri Düsseldorf şehir merkezinde Am Wehrhahn 70 adresindeki firma binası önünde uyarı nöbetini başlattılar. Haftaiçi hergün saat 10-18 arası uyarı nöbetinde olan işçiler herkesi mücadelelerine katkı sunmaya çağırdılar