Eyalet Sağlık Bakanları toplantısında aşı olmayanların pandemiye yakalanması ya da karantinaya girmesi halinde, çalışanların ücretlerinde (Lohnfortzahlung) kesinti yapılması ve çalışanların aşı olup olmadığını işverene bildirme zorunluluğu kararı alındı. Ayrıca 11 Ekim’den itibaren bugüne kadar ücretsiz yapılan hızlı testler ücretli hale getirildi.
Bugüne kadar her fırsatta korona aşısının zorunlu olmayacağını vurgulayan hükümet ve sağlık bakanları, aldıkları bu kararlarla herkesi aşı olmaya adeta zorlamaktadır. Federasyonumuz başından itibaren pandemiye karşı herkesi aşı olmaya çağırmaktadır. Ortaya konan bilimsel veriler, aşının halkın sağlığını koruma ve pandeminin yayılmasını engellemek için önemli olduğunu gösteriyor. Bütün işçi ve emekçileri kendi sağlıklarını ve toplumun sağlığını korumak için çekinmeden aşı olmaya çağırıyoruz.
Ancak buna rağmen değişik nedenlerden ötürü aşı olmak istemeyenlerin zorlanması kabul edilemez. Hükümet esas olarak aşı konusundaki endişeleri gidermek için bilgilendirme, aydınlatma, bilim insanlarının daha fazla toplumla buluşmasını teşvik etmeli ve aşıyı kolay ulaşılabilir hale getirmelidir. Irkçı-faşistlerin, komplo teoricilerinin aşı karşıtlığı üzerinden yarattığı kaygıları suistimal etmesine karşı halkın daha fazla aşı olması ancak bu şekilde sağlanabilir.
Pandeminin faturası işçi ve emekçilere kesilemez!
Hastalık döneminde tam ücret ve sağlıkla ilgili kişisel bilgilerin işverene verilmemesi, işçi ve emekçilerin aylarca süren mücadeleleri sonucu kazanılmış en önemli haklarındandır.
Pandeminin toplumda yaratmış olduğu tahribatların suistimal edilerek, çalışanların kişisel sağlık bilgilerinin korunmasına dair haklarının rafa kaldırılması, işverenlerin işçiler üzerinde baskı oluşturmasına yeni olanaklar sağlamaktadır. Bu hakların bugün pandemi nedeniyle, toplumsal sorumluluk gibi söylemlerin ardına saklanarak rafa kaldırılması, bu hakların değişik nedenlerle sürekli tartışılmasının olanaklarını da beraberinde getirmektedir.
İşçi sınıfının en önemli haklarından bazılarının rafa kaldırmaya çalışması asla kabul edilemez. Sendikaların bu konuda yapmış oldukları açıklamalar olumlu olmakla birlikte, bu kararın geri alınması ancak ciddi bir mücadeleyle mümkün olabilir. Sadece söylemler yetmez.
Pandemi sürecinde var olan toplumsal adaletsizlik daha da derinleşti. Halkın önemli bölümünün yaşam koşulları daha da kötüleşti. Çalışanların ücretleri enflasyonla birlikte daha da azaldı. Zira alınan bu karar da, işçi ve emekçilerin daha fazla yoksullaşmasına hizmet ediyor. Ancak zenginlerin mülkleri bu süreç de de korkunç derecede arttı. Sadece 2020’de milyarderlerin servetleri 100 milyar euro daha büyüdü. Hükümet başından itibaren işverenlerden ve zenginlerden yana bir politika izledi. Son alınan kararlarda esas olarak, işverenleri gözeten, faturayı işçilere ve çalışanlara keserek, pandemi ve toplumsal etkileri konusunda ortaya çıkan sorunları da üzerini kapatmak istemekte.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak, koronaya yakalanan emekçilerin ücretlerinden kesintilerin yapılması, aşı konusundaki bilgilerin işverenlere verilmesi ve testlerin ücretli hale getirilmesi kararlarının derhal geri alınmasını talep ediyoruz. Hükümet pandeminin sosyal sonuçlarını azaltmak için, eğitime, sağlığa ve halkın yoksullaşmasına karşı acil önlemler almalı, daha fazla bütçe ayırmalıdır.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF)
Yönetim Kurulu
Köln, 24.09.2021