Geleneksel olarak her yaz DİDF Genclik tarafından düzenlenen gençlik kampı bu yıl Avusturya’nın tanınmış turistik bölgelerinden biri olan Villach/Döbriach’da başladı. 10 gün sürecek olan genclik kampında, Almanya ve Avusturya’nın değişik kentlerinden gelen gencler „So wollen wir leben“ mottosu altında, yeni dostluklar kurmanın, birlikte eğlenip birlikte öğrenmenin ve kendi geleceğine sahip çıkmanın heyecanı içindeler. Savaşlara, nükleer santrallere, ırkçılık ve milliyetciliğe ‘hayır’ diyen gençler, güçlerini birleştirdiklerindebirçok şeyi başaracak olmanın mutluluğunu da yaşıyorlar.
Bu yıl Avusturya’nın Villach kasabasında düzenlenen DİDF Gençlik yaz kampı yine gençlerin çoşku ve dayanışmasına sahne oluyor. 7 Ağustos’a kadar sürecek kampın bu yılki mottosu ise “Böyle yaşamak istiyoruz”. Müzik ve halaylar eşiliğinde yapılan açılış etkinliğiyle start alan gençlik kampına katılan gençler, açılışta Norveç’te yaşanan ırkçı katliamı kınayarak ve yaşamını yitirenleri anarak anlamlı bir mesaj verdiler.
Aşılış etkinliğinde konuşan Suphi Sağlam özetle şunları dile getirdi:
“10 gün boyunca hem birlikte tail yapmak, hem birlikte üretip paylaşmak hem de hayatımızı ilgilendiren konular hakkında görüş alışverişinde bulunmak istiyoruz. Arap halklarının isyanı, Avrupa ülkelerindeki gençlik eylemleri, atom enerjisi ve ırkçılık gibi konular hakkında çeşitli etkinlikler ve tartışmalar düzenleyeceğiz. Geçtiğimiz aylarda DGB Gençlik tarafından ‘Nasıl Yaşamak İst,iyoruz’ adıyla bir kampanya başlatılşmıştı. Bu kampımızda bu soruya yanıtımızı da vereceğiz ve ‘Böyle Yaşamak İstiyoruz’ diyeceğiz”.
SÖYLEŞİLER İLGİ GÖRÜYOR
Kampın ilk gününü tanışarak ve eski arkadaşların birbiriyle hasret gidererek geçirdiği kampta her yıl olduğu gibi, kampı yönetecek kamp komitesi seçimi yapıldı, değişik aktiviteler yapacak atelyeler ve çalışma grupları oluşturuldu. Avusturyalı Grup Safran’ın sahne aldığı ilk günü halay ve marşlarla tamamlayan gençler, ilerleyen günlerde hem kültürel aktivitelere devam ettiler, hem de politik-toplumsal konularda yaptıkları söyleşilerle göürş alışverişinde bulundular.
Kamp Televizyonu, Halk Dansları, Müzik, Tiyatro, Resim ve Spor grupları oluşturan gençlerin ilgi gösterdiği tartışmalardan biri de Facebook konusunda yapılan forum oldu. Etkinlikte bilgi veren Şeyda Kurt ve Ali Candemir, Almanya’da yaşayanların yüzde 20’sinin ‘sosyal medya’ olarak adlandırılan Facebook’u kullandığını ve insanların iletişim ihtiyacının sermaye tarafından kar aracına dönüştürüldüğüne dikkat çektiler. Facebook vd. internet medyasının toplum ve gençler için birçok avantajlar da içerdiğini söyleyen gençler, hakları ve talepleri için mücadele eden gençlerin bu avantajlardan daha iyi yararlanması gerektiğini de dile getirdiler.
Genlik kampında gerçekleştirilen ve “Kadınların eşitliği” adını taşıyan bir başka toplantıda ise Göçmen Kadınklar birliği Başkanı Sidar Demirdöğen gençlerle bir söyleşi yaptı. Cinsel ayrımcılığın nedenleri, günümüzde kadın hakları, göçmen kadınların özgün sorunları vb. konuların gündeme geldiği toplantıda gençler ayrıca kadınların yaşadığı eşitsizliğin giderilmesi için neler yapılaması gerektiği konusunda da görüşlerini dile getirdiler.
Gençlik kampında düzenlenen söyleşilerden bir diğeri de “Gençlik ve entegrasyon” üzerineydi. Avusturya Klagenfurt Üniversitesi’nden Prof Erol Yıldız’ın katıldığı söyleşide, gençler de göç, entegrasyon ve birlikte yaşam konusunda soru ve düşüncelerini dile getirdiler.
GENÇLER YETENEKLERİNİ SEGİLİYORLAR
Gençlik kampının önemli aktivitelerinden biri de atelye çalışmaları. Her gencin ilgi ve yeteneğine göre katıldığı bu atelyelerden biri de ressam Şükrü Kılınç’ın yönettiği resim atelyesi. Gençler burada duygu ve düşüncelerini renklere dönüştürürken, tiyatro atelyesinde hazırladıkları oyunlarla, skeçlerle kendilerini ifade ediyorlar. Kampın en hareketli aktiviteleri ise spor turnuvaları oluyor. Voleybol ve futbolda iddialı turnuvalar yapan gençler, fırsat buldukça kamp alanı yakınındaki göle girerek keyifli saatler geçiriyorlar.
Kampı dolu dolu aktivitelerle geçiren gençler ayrıca Venedik’e bir günlük gezi yaparak, İtalyanın bu güzel kentini gezip görme şansı da buldular.