Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye’den olmak üzere 9 göçmen esnafı ve bir Alman polisi öldürenlerin Neonazi terör örgütü NSU olduğunun ortaya çıkmasının üzerinden tam altı yıl geçti.
Altı yıl önce, 4 Kasım 2011’de cinayetlerin kimler tarafından işlendiği ve bunlara kimlerin yardımcı olduğunun açığa çıkarılacağı yönünde verilen sözlerin bugün yerine gelmediği görülüyor. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen davada Federal Başsavcılık tarafından mütalaanın da okunmasıyla birlikte, cinayetleri işleyen üçlüye yardım eden, mağdur ailelere insanlık dışı muamele yapan hiç kimsenin cezalandırılmayacağı anlaşılmış bulunuyor.
En önemlisi de, cinayetleri işleyenlerle doğrudan bağlantı içince olan, cinayet sırasında olay yerinde bulunan istihbarat elemanlarına karşı da yeni bir soruşturma açılmayacak. Böylece, başından beri ifade edilen cinayetlerin üç kişilik hücre tarafından planlandığı ve gerçekleştirildiği, yargılanan dört sanığında yardımcı olduğu şeklindeki iddianame geçerliliğini koruyor.
Almanya kamuoyu, Alman halkı ve göçmenler, cinayetleri işleyenlerin sadece üç kişilik bir hücreden ibaret olmadığını biliyor. Kurban yakınları da bunu defalarca ifade etti ve asıl sorumluların yargılanmasını talep etti.
NSU’nun ortaya çıkışının altıncı yılında gelinen durumun Neonazi-istihbarat arasındaki ilişkileri bitirme konusunda umut verici olmadığını söylememiz gerekiyor. En önemlisi de polise ve istihbarata karşı var olan güvensizlik şimdi yargıyı da içinde alacak şekilde genişleme potansiyeli taşıyor.
Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler olarak, NSU cinayetlerinin bütün yönleriyle aydınlığa kavuşturulması, ihmali olan kurumların ve kişilerin cezalandırılması yönündeki talebimiz halen yerine gelmiş değil. Bu durum doğal olarak Türkiye kökenli göçmenler üzerinde olumsuz etkilere yol açacaktır.
Son gelişmeler Almanya’da her türlü ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı Alman antifaşist, demokrat güçlerle hayatın her alanında birlikte ırkçılığa karşı mücadele etmemiz gerektiğinin önemini bir kez daha gösteriyor. NSU başta olmak üzere bütün ırkçı cinayetlerin hesabını sormak, ırkçı-faşizt örgütleri destekleyenleri ortaya çıkararak mücadelemizi sürdüreceğiz.
DIDF YÖNETİM KURULU
Köln, 03.11.2017