Türkiye’de yaklaşık 12 bin TEKEL işçisi ve aileleri, 15 Aralık’tan bu yana işleri, aşları ve gelecekleri için Türkiye’nin dört bir yanında mücadele ediyor. “Ölmek var, dönmek yok”, diyerek Ankara’ya gelen işçilere, güvenlik güçlerinin üzerlerine tazyikli su sıkarak, gaz bombaları atarak nasıl saldırdıklarını televizyon ekranlarında gördük. İşçiler Ankara’da Abdi İpekçi Parkı’nın buz gibi sularına girip, “Bu ekmek kavgasıdır. Ne yaparsanız yapın, dönmek yok!” dediler. 60 gündür Ankarayı mesken tutan işçiler haklarını almadan geri dönmeyeceklerini haykırıyorlar. Üzerlerine kefenleri giyip, “Bizim buradan ancak ölümüz çıkar” yanıtı vererek mücadelelerine devam ediyorlar. Bu sese destek olalım.
Tekeli satanlar hesabını versin!
TEKEL işletmelerini Amerikan-İngiliz ortaklığındaki bir şirkete yok pahasına satan, Tütün üretimini bitiren hükümet, işçilerin en doğal haklarını yok sayarak, işçileri açlığa mahkum etmek istiyor. Hükümet, işçileri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesine istinaden başka kurumlara aktarmak istiyor. Bu madde; halen kamu işçisi olarak iş güvenceleri, ikramiyeleri, ortalama 1.200 lira maaşları olan işçilerin, mevcut ücretlerinin yarısına yakın bir ücretle, her yıl yenilenecek (veya yenilenmeyecek!) 10 aylık sözleşmelere mahkum edilmeleri anlamına geliyor.
Hükümet geri adım atmak zorundadır!
Tekeli peşkeş çeken AKP hükümeti, utanmadan işçilerle dalga geçiyor. Haklarını korumak isteyen işçileri polis coplarıyla tehdit ediyor. Tayyip Erdogan, ‚işçiler Şubat ayı sonuna kadar mücadeleden vazgeçmezlerse’, Ankara’daki çadırların zorla söküleceği, hukuksal yaptırım yoluna gidileceğini açıkladı. Etrafındaki herkesi zengin eden Başbakan, ‚beni tekel işçileri mi seçti’ diyerek işçi düşmanı yüzünü saklama gereği bile duymayacak bir pervasızlık sergiliyor.
1 Euro’muzu Tekel işçileriyle paylaşalım!
İnsanca yaşamak ve çalışmak isteyen, daha iyi bir gelecek için mücadele eden işçilerin, emekçilerin en önemli silahı kendi aralarındaki dayanışmadır. Özellikle kapitalist krizin işçi ve emekçilerin hayatını perişan ettği bir ortamda işyerlerini ve haklarını korumak için mücadele edenlerin bu dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye’de ve dünyada binlerce işçi ve emekçi tekel işçileriyle dayanışma içerisinde.
Ankaraya, Tekel işçileriyle buluşmaya gidiyoruz!
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak, tüm işçileri, sendikacıları, demokratik kurum ve kuruluşları TEKEL işçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz! Çok zor koşullarda mücadele eden işçilerin yanında olalım! Dayanışma mesajları gönderelim, maddi yardım toplayarak işçilere ulaştıralım. Almanya’daki dayanışma girişimlerinden biri de bir delegasyon oluşturarak, 27 Şubat günü Tekel işçilerini ziyaret etmek olacak. Başta Alman sendikacıların, işçi temsilcilerinin delegasyona katılması için çaba sarfedelim.Tekel işçilerinin mücadelesini işçi arkadaşlarımıza duyuralım, dayanışmayı güçlendirelim. Delegasyon ve diğer dayanışma etkinlikleri konusunda daha geniş bilgi federasyonumuzdan alınabilinir.